Kimlik ve kişilik

İnsanlar birbirlerini ilk başta kimlikleriyle tanır. 

Karşısındaki kimdir, adı ve sanı nedir, ne işle meşguldür, nerelidir gibi bir insanın genel kimlik bilgileriyle tanış olunur ilk önce. Muhatabın ilk baştaki kimlik bilgileri gerekirse ve ilişki uzarsa zaman içinde detaylanır. Aile, yakın çevre, ilgi alanları, geçmişi ve daha pek çok bilgi kişiye olan ilgi ve merak seviyesine göre karşılıklı olarak birbirine aktarılır. Samimi dostluklar da bu aşamadan sonra başlar genellikle. Çoğu kişi için bu yolla elde edilen kimlik bilgileri yeterli görülür, hele bir de ortak tanıdıklar ve ortak değerler olması ilişkide güven boyutunu da önemli ölçüde halleder.

Lakin ilişkilerde ilk anda fark edilemeyen kimlikten çok daha önemli bir şey vardır; o da kişiliktir. Kişilik veya şahsiyet dediğimiz şey kimlikten tamamen bağımsız, oldukça karmaşık ve derin bir yapıdır. Bunun içine huy, mizaç, karakter ve ahlak gibi insanın içinin dışına yansıması olan duruş ve davranışların tamamı girer. Bunlar kişinin ailesinden, yaşadığı toplumdan, aldığı eğitimden, içinde bulunduğu ruhsal halden, yaşadığı travmalardan, inançlarından ve daha pek çok şeyden ona yansıyanlardır, veya onun bu sayılanları dışarıya yansıtma biçimidir. Nitekim insanlar bir örnek fabrikasyon ürün değillerdir, her insan tıpkı parmak izleri gibi birbirine çok benzer fakat bambaşka birer kişilik sahibidirler.

İnsanlar çoğunlukla birbirlerini  kimlikleri üzerinden tanır, bilir, yargılar ve hatta onun hakkında hüküm verirler. Halbuki asıl olan bir insanın kişiliğidir. Ve çoğunlukla kişilik kimliğin arkasında kalır, bu da muhatabını yanıltır. 

İnsan ilişkilerinde kişiliğin kimlikten daha önemli olduğunu hemen herkes bilir. Fakat bazen menfaatler, bazen zorunluluklar, bazen ön yargılar ve bazen de önem atfetmemekten dolayı ilişkilerde kimlik kişiliğin önüne geçer.

İyi ve tutarlı bir insani ilişki için muhatabın kimliğinden ziyade kişiliği önemsenmelidir. Bunun için insanların kişilikleri hakkında kanaat edinmek için para alışverişi yapmak, birlikte yolculuk yapmak, beraber yiyip içmek, emanet alıp vermek, beraber eğlenmek gibi farklı ilişki türleri muhatabı tanımak için oldukça faydalıdır. Ayrıca iyi gözlem yapanlar için insanların giyim kuşamı, konuşma tarzı, gülmesi, oturuşu, yürüyüşü, öfke hali, sevinç ve hüzün hali ile varlık ve yokluktaki tavırları da kişilik yapısı hakkında pek çok ip ucu verir.

Her şeye rağmen insan bir muammadır ve kalbinin içinde kim bilir ne sırlar gizlidir. Sadece bir insanı bile tam anlamıyla tanıyabilmek için bazen bir ömür yetmeyebilir. 

İnsan için en iyi şey kendini bilmek ve mutlaka haddini bilmektir.

Peyami Bayram

17 Kasım 2024

Arnavutköy, İstanbul 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK