EŞEK ve EŞEKLİK

EŞEK ve EŞEKLİK



Eski zamanlarda ve köy hayatında gündelik yaşamın içinde çok daha fazla insanlarla bir arada olan eşekler modern şehirlerde bizden uzak yaşamaya devam ediyorlar. 
Kırsal yaşam ve tarım ekonomisinden uzaklaşıp sanayi ve teknoloji ile iç içe yaşayan bizim modern nesil hayvanları evlerde insan yavrusu gibi endüstriyel mamalarla beslenen bir kaç kedi ve köpek cinsinden ibaret sanıyor. Televizyondaki belgeseller de pek eskisi kadar izlenmiyor artık. Yeni nesle doğal hayatı, tabiatı ve hayvanları tanıtmak lazım. İnsanlık ölmesin diye hayvanları tanımak lazım.
İşte zavallı, mağdur, çalışkan, mazlum, asi, inatçı, nobran, kaba, güdülen, yardımcı ve rahmetli Barış Manço'nun deyimiyle arkadaşım eşşek...

Anlamlar
[1] atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep
[2] (mecaz) kaba, yeteneksiz, inatçı kimse
[3] (halk ağzı) odun kesmek için kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
[4] (halk ağzı) duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan dört ayaklı sehpa
https://tr.wiktionary.org/wiki/e%C5%9Fek
Eşek, atgiller familyasından olup, ömrü 25 ile 35 yıl arası olan, evcil bir yük taşıma hayvanıdır. Uzun kulaklı, kısa tüylü, inatçı bir hayvandır. Toplumda; merkep, karakaçan, olarak ta adlandırılırlar.
Toplum arasında inatçı hayvanlar olarak bilinen eşeklerin bu huyları çok akıllı ve hisli olmalarından dolayıdır. Hafızalarına kazıdıkları bir olayı asla unutmazlar. Örneğin; yıllar evvel geçtiği bir yerde gördüğü yılanı asla unutmazlar. Oradan tekrar geçtiklerinde hemen tepki gösterirler. Kısaca ayak direrler. 

Tek toynaklıdırlar. İslami inanışlara göre etleri, sütleri haramdır. Sadece gücünden yararlanmak amacıyla kullanılırlar. Ama Hindistan gibi bazı ülkelerde eti yenilmektedir. Çok sadık bir yapısı vardır. İtaatle her verilen işi yapar. Görmediği yere basmadığından dolayı derin sulara girmez bu yüzden deve kervanlarını eşeğe çektirirler. Deve Üzerinde yükle yüzerek dereyi karşıdan karşıya geçebilir. Fakat hem boğulma riski vardır hem de yükün ıslanma olasılığı. Ama eşek sığ sulardan kervanı karşıya geçirir. Gittiği yolu asla unutmaz bahçeden yükle bırakıldığında eve tek başına gelebilir. 

Türleri; evcil eşek, çizgili yaban eşeği( zebra), Asya yaban eşeği, Afrika yaban eşeği, Moğol yaban eşeğidir. Ata göre daha ucuz olduğundan dolayı fakir kırsal alanda tercih edilirler. Gerçi günümüzde makineleşmenin en büyük yararlandığı kesim tarım olduğundan dolayı eşeklere ihtiyaç azalmıştır. Zeytincilik yapılan bölgelerde, engebeli araziden zeytin indirmek amacıyla kullanılan tek hayvan eşekken, şimdilerde sepetli motorlar kullanılmaktadır.
Yalnız dar ve sarp yollarda rahatlıkla yürümesinden dolayı özellikle Karadeniz insanının vazgeçilmez yol arkadaşıdır. Derisi davul, trompet ve parşömen kağıdı yapımında kullanılır. Aslında az yem yemesi ve hiç masrafının olmamasından dolayı en çok kullanılması gereken bir hayvandır. Ama insanların en çok işine yarayan hayvan olmasına rağmen insanlar arasında adı hakaret terimi olarak kullanılır. Örneğin; “eşek oğlu eşek gibi. Belli bir üreme dönemi yoktur. Gebelik süresi 12- 13 aydır. Tek veya nadir olarak 2 yavru doğurur. Yavrusuna “sıpa” denilir. Ayrıca erkek eşekle, dişi atın çiftleşmesinden “katır”, dişi eşekle erkek atın çiftleşmesinden ”bardo” isimli bir yük hayvanı elde edilir. Ama katır bardoya göre daha dayanıklı olduğundan dolayı, genelde erkek eşekle dişi ata çiftleştirilir. Bunlardan oluşan bu melez nesil kısırdır.
Yakın tarihte sütünün çok faydalı olduğu ve protein yönünden zengin olduğu tespit edilmiştir.2006 yılında Fransa’da yapılan araştırma neticesinde; antibakteriyel özelliğinin olduğu, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, siroz tedavisinde faydasının olduğu, kansere karşı koruyucu bir özelliğinin olduğu yönünde sonuca ulaşıldığı açıklanmıştır. Bunun üzerine ülkemizde bir eşek sütü üretimi ve satışı çılgınlığı yaşanmış, litresi 100 lira gibi rakamlarla satışa sunulmuştur. Yazımızın başında belirttiğimiz; gücü ve sadıklığıyla insanların yanında hak ettiği değeri bulamayan eşek sütüyle başköşeye oturmuştur.

Ziya Paşa'nın şu güzel beytini de buraya kaydedelim:

Her gördüğün ata sakın deme binektir.
Sırrını verme dostuna, bazıları gevşektir.
Eşeğe altın semer de vursan, eşek yine eşektir. 

Kültürümüze yerleşmiş eşek ile ilgili atasözü ve deyimler:

§  acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
 mesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.
§  adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu
 insanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır.
§  aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
 eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.
§  alçacık eşeğe herkes biner
 güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk altına almak ve ezmek kolaydır.
§  alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
 nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
§  anasını eşek kovalasın!
 kaba sözü edilen kimse veya iş için bıkkınlık, dikkate almama ve umursamama anlatan bir söz.
§  at pazarında eşek osurtmuyoruz!
 kaba söyleneni dinlemeyene uyarı amacıyla söylenen bir söz.
§  atlar tepişir, arada eşekler ezilir
 büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür.
§  attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
 soylu kimse yüzünden başımıza gelen felaketi çabuk atlatırız, soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay atlatamayız.
§  baş ol da eşek başı (soğan başı) ol
 en önemsiz işlerde bile baş olmak, buyruk altında bulunmaktan iyidir.
§  bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
 çalıp çırpmayı alışkanlık edinen kimse yakalanıp ceza göre göre insanlıktan çıkar.
§  boş eşek yorga gider
 üzerinde bir görev bulunmayan kaygısız kişi, rahat rahat, istediği gibi yaşar.
§  canı yanan eşek attan yüğrük olur
 zarara veya kötülüğe uğrayan kimse acısını çıkarmak için aşırı çaba harcar.
§  deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
 insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
§  devenin derisi eşeğe yük olur
 zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.
§  dilini eşek arısı soksun
 hoşa gitmeyen bir şey konuşan kimseye söylenen bir ilenme sözü.
§  el elin eşeğini türkü çağırarak arar
 insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
§  el elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi eşeğini terleye terleye arar
 insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
§  emanet eşeğin yuları gevşek olur
 bir kimseye emanet edilen şeyin o kimse tarafından iyi korunmadığı her zaman görülen olaylardandır.
§  emanet hayvanın (eşeğin) kuskunu (paldımı) yokuşta kopar
 eğreti olarak kullanılmak üzere verilen şey uydurma olur, hiç umulmadık bir anda bozulur.
§  eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
 insanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz.
§  eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
 kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye söylediği sözler ve yaptığı işler, kaba ve incitici olur.
§  eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
tkz. güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.
§  eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
 yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi düzeltir.
§  eşeği düğüne çağırmışlar, ya odun eksik ya su demiş
 bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
§  eşeği düğüne çağırmışlar, ya su lazımdır ya odun demiş
 bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
§  eşeği süren (tırmalayan) osuruğuna katlanır
 kaba bir kimse ile birlikte olan, ondan gelecek kötü davranışları göze almalıdır.
§  eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
 çocuklarının düzensiz davranışı, anne babayı rahatsız eder.
§  eşeğin kuyruğu gibi
 her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe uğramayan: Benim aylığım eşeğin kuyruğu gibi ne kısalır ne uzar. -M. İzgü.
§  eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
 kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
§  eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)
 bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur.
§  eşeğin sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
 kötü bir sonuç meydana geldiğinde sorumlu olmamak için işi, sahibinin isteğine uygun olarak yap.
§  eşeğini sağlam kazığa bağlamak
 işini güven altına almak.
§  eşek at olmaz, ciğer et olmaz
 soysuz kişi soylu olmaz, bayağı şey üstün nitelik kazanmaz.
§  eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
 aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.
§  eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
 bir kimsenin işi bozulduğunda, durumunu düzeltmek için en büyük çabayı kendisinin göstermesi gerekir.
§  eşek derisi gibi
 1) derisi çok kalın; 2) mec. duygusu az, duygusuz.
§  eşek eşeği ödünç kaşır
 çıkarcı, başkasına yardım ederken ileride onun da kendisine yardım edeceğini düşünür.
§  eşek (eşkin) eve gelmiş, yorga yolda kalmış
 düzenli ve sürekli çalışan güçsüz kimse, düzensiz ve süreksiz çalışan güçlü kimseden daha başarılı olur.
§  eşek gibi
 kaba, düşüncesiz.
§  eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)
 bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez.
§  eşek kadar
hkr. büyük, iri, aşırı derecede gelişmiş.
§  eşek kocamakla tavla başı olmaz
 anlayışsız kişi ne kadar yaşlanırsa yaşlansın baş olacak bir olgunluğa ulaşamaz.
§  eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
 aslında niteliksiz olan bir şeye ne yapılsa değişmez.
§  eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
 durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.
§  eşek sudan gelinceye kadar dövmek
tkz. adamakıllı dövmek: Uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı? -R. H. Karay.
§  eşekten düşmüş karpuza (düşmüşe) dönmek
 argo 1) çok şaşırmak, donup kalmak; 2) kötü bir duruma düşmek: Bunlar ezberlerindeki mânileri söylerler, dağarcıklarında mâni kalmayınca da eşekten düşmüş karpuza dönerler. -S. Birsel.
§  geçti Bor’un pazarı (sür eşeğini Niğde’ye)
 artık iş işten geçti.
§  her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz
 istenilen şeyi kolayca elde etme imkânı ortaya çıkınca fırsat kaçırılmamalıdır.
§  hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur
 çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz çıkar.
§  mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz
 öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler.
§  ölme eşeğim, ölme (yaza yonca bitecek)
 umutsuz bir bekleyişi anlatmak için söylenen bir söz.
§  ölmüş koyun (eşek) kurttan korkmaz
 her şeyini kaybetmiş olan kişinin düşmanına bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz.
§  taze ot görmüş eşek gibi
 iştahlanmış bir biçimde: Çamur, taze ot görmüş eşek gibi pis pis sırıtmış bunun üzerine. -H. Taner.
§  tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
 gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla titizlik göstermeyip sonucu Tanrı'nın dileğine bırakan kimse rahat eder.
§  topal eşekle kervana katılmak (karışmak)
tkz. yetkisi ve yeteneği olmadığı hâlde önemli bir işe katılmaya yeltenmek.
§  yorgun eşeğin (öküzün) çüş (ıslık) canına minnet
 verilen dinlenme fırsatı, yorgun kişiyi çok sevindirir.
§  yük altında eşek kalır
 insan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
§  yük altında (yüklü) eşek anırmaz
 ağır bir iş altında bunalmış olan kişi bu durumdan kurtulmadan rahatlayamaz, keyifli bir duruma gelemez.

Eşek ve eşeklik meselesini merhum Mehmet Akif ERSOY'un Asım kitabından bir bölümle noktalayalım:

Eşeklerin canı yükten yanar, aman, derler,
Nedir bu çektiğimiz derd, o çifte çifte semer!
Biriyle uğraşıyorken gelir çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hâin, hem eskisinden iri.
Semerci usta geberseydi... Değmeyin keyfe!
Evet, gebermelidir inkisâr edin herife.
Zavallı usta göçer bir gün âkıbet, ancak,
Makâmı öyle uzun boylu nerde boş kalacak?
Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır köşeye;
Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe.
Adam meğer acemiymiş, semerse hayli hüner;
Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler,
Bütün o beller, omuzlar çürür çürür oyulur;
Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur.
“Giden semerciyi derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağ muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!”
Nasîhatim sana: herzeyle iştigâli bırak!
Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak!
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.”


Yorumlar

  1. Ansiklopedik bir anlatım. Şair burda ne demiş sorusuna cevap bulamadım desem " hoşaftan ne anlarsın ki sen zaten" cevabını almaktan korktuğum için,makale formunda yazsada bende müstefid olsam dusıyla yorumlayayım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı