EŞEK ve EŞEKLİK
EŞEK ve EŞEKLİK
Eski zamanlarda ve köy hayatında gündelik yaşamın içinde çok daha fazla insanlarla bir arada olan eşekler modern şehirlerde bizden uzak yaşamaya devam ediyorlar.
Kırsal yaşam ve tarım ekonomisinden uzaklaşıp sanayi ve teknoloji ile iç içe yaşayan bizim modern nesil hayvanları evlerde insan yavrusu gibi endüstriyel mamalarla beslenen bir kaç kedi ve köpek cinsinden ibaret sanıyor. Televizyondaki belgeseller de pek eskisi kadar izlenmiyor artık. Yeni nesle doğal hayatı, tabiatı ve hayvanları tanıtmak lazım. İnsanlık ölmesin diye hayvanları tanımak lazım.
İşte zavallı, mağdur, çalışkan, mazlum, asi, inatçı, nobran, kaba, güdülen, yardımcı ve rahmetli Barış Manço'nun deyimiyle arkadaşım eşşek...
Anlamlar
Tek toynaklıdırlar. İslami inanışlara göre etleri, sütleri haramdır. Sadece gücünden yararlanmak amacıyla kullanılırlar. Ama Hindistan gibi bazı ülkelerde eti yenilmektedir. Çok sadık bir yapısı vardır. İtaatle her verilen işi yapar. Görmediği yere basmadığından dolayı derin sulara girmez bu yüzden deve kervanlarını eşeğe çektirirler. Deve Üzerinde yükle yüzerek dereyi karşıdan karşıya geçebilir. Fakat hem boğulma riski vardır hem de yükün ıslanma olasılığı. Ama eşek sığ sulardan kervanı karşıya geçirir. Gittiği yolu asla unutmaz bahçeden yükle bırakıldığında eve tek başına gelebilir.
Türleri; evcil eşek, çizgili yaban eşeği( zebra), Asya yaban eşeği, Afrika yaban eşeği, Moğol yaban eşeğidir. Ata göre daha ucuz olduğundan dolayı fakir kırsal alanda tercih edilirler. Gerçi günümüzde makineleşmenin en büyük yararlandığı kesim tarım olduğundan dolayı eşeklere ihtiyaç azalmıştır. Zeytincilik yapılan bölgelerde, engebeli araziden zeytin indirmek amacıyla kullanılan tek hayvan eşekken, şimdilerde sepetli motorlar kullanılmaktadır.
Eski zamanlarda ve köy hayatında gündelik yaşamın içinde çok daha fazla insanlarla bir arada olan eşekler modern şehirlerde bizden uzak yaşamaya devam ediyorlar.
Kırsal yaşam ve tarım ekonomisinden uzaklaşıp sanayi ve teknoloji ile iç içe yaşayan bizim modern nesil hayvanları evlerde insan yavrusu gibi endüstriyel mamalarla beslenen bir kaç kedi ve köpek cinsinden ibaret sanıyor. Televizyondaki belgeseller de pek eskisi kadar izlenmiyor artık. Yeni nesle doğal hayatı, tabiatı ve hayvanları tanıtmak lazım. İnsanlık ölmesin diye hayvanları tanımak lazım.
İşte zavallı, mağdur, çalışkan, mazlum, asi, inatçı, nobran, kaba, güdülen, yardımcı ve rahmetli Barış Manço'nun deyimiyle arkadaşım eşşek...
Anlamlar
- [1] atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep
- [2] (mecaz) kaba, yeteneksiz, inatçı kimse
- [3] (halk ağzı) odun kesmek için kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
- [4] (halk ağzı) duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan dört ayaklı sehpa
- https://tr.wiktionary.org/wiki/e%C5%9Fek
Eşek, atgiller familyasından olup, ömrü 25 ile 35 yıl arası olan, evcil bir yük taşıma hayvanıdır. Uzun kulaklı, kısa tüylü, inatçı bir hayvandır. Toplumda; merkep, karakaçan, olarak ta adlandırılırlar.
Toplum arasında inatçı hayvanlar olarak bilinen eşeklerin bu huyları çok akıllı ve hisli olmalarından dolayıdır. Hafızalarına kazıdıkları bir olayı asla unutmazlar. Örneğin; yıllar evvel geçtiği bir yerde gördüğü yılanı asla unutmazlar. Oradan tekrar geçtiklerinde hemen tepki gösterirler. Kısaca ayak direrler. Tek toynaklıdırlar. İslami inanışlara göre etleri, sütleri haramdır. Sadece gücünden yararlanmak amacıyla kullanılırlar. Ama Hindistan gibi bazı ülkelerde eti yenilmektedir. Çok sadık bir yapısı vardır. İtaatle her verilen işi yapar. Görmediği yere basmadığından dolayı derin sulara girmez bu yüzden deve kervanlarını eşeğe çektirirler. Deve Üzerinde yükle yüzerek dereyi karşıdan karşıya geçebilir. Fakat hem boğulma riski vardır hem de yükün ıslanma olasılığı. Ama eşek sığ sulardan kervanı karşıya geçirir. Gittiği yolu asla unutmaz bahçeden yükle bırakıldığında eve tek başına gelebilir.
Türleri; evcil eşek, çizgili yaban eşeği( zebra), Asya yaban eşeği, Afrika yaban eşeği, Moğol yaban eşeğidir. Ata göre daha ucuz olduğundan dolayı fakir kırsal alanda tercih edilirler. Gerçi günümüzde makineleşmenin en büyük yararlandığı kesim tarım olduğundan dolayı eşeklere ihtiyaç azalmıştır. Zeytincilik yapılan bölgelerde, engebeli araziden zeytin indirmek amacıyla kullanılan tek hayvan eşekken, şimdilerde sepetli motorlar kullanılmaktadır.
Yalnız dar ve sarp yollarda rahatlıkla yürümesinden dolayı özellikle Karadeniz insanının vazgeçilmez yol arkadaşıdır. Derisi davul, trompet ve parşömen kağıdı yapımında kullanılır. Aslında az yem yemesi ve hiç masrafının olmamasından dolayı en çok kullanılması gereken bir hayvandır. Ama insanların en çok işine yarayan hayvan olmasına rağmen insanlar arasında adı hakaret terimi olarak kullanılır. Örneğin; “eşek oğlu eşek gibi. Belli bir üreme dönemi yoktur. Gebelik süresi 12- 13 aydır. Tek veya nadir olarak 2 yavru doğurur. Yavrusuna “sıpa” denilir. Ayrıca erkek eşekle, dişi atın çiftleşmesinden “katır”, dişi eşekle erkek atın çiftleşmesinden ”bardo” isimli bir yük hayvanı elde edilir. Ama katır bardoya göre daha dayanıklı olduğundan dolayı, genelde erkek eşekle dişi ata çiftleştirilir. Bunlardan oluşan bu melez nesil kısırdır.
Yakın tarihte sütünün çok faydalı olduğu ve protein yönünden zengin olduğu tespit edilmiştir.2006 yılında Fransa’da yapılan araştırma neticesinde; antibakteriyel özelliğinin olduğu, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, siroz tedavisinde faydasının olduğu, kansere karşı koruyucu bir özelliğinin olduğu yönünde sonuca ulaşıldığı açıklanmıştır. Bunun üzerine ülkemizde bir eşek sütü üretimi ve satışı çılgınlığı yaşanmış, litresi 100 lira gibi rakamlarla satışa sunulmuştur. Yazımızın başında belirttiğimiz; gücü ve sadıklığıyla insanların yanında hak ettiği değeri bulamayan eşek sütüyle başköşeye oturmuştur.
Ziya Paşa'nın şu güzel beytini de buraya kaydedelim:
Her gördüğün ata sakın deme binektir.
Sırrını verme dostuna, bazıları gevşektir.
Eşeğe altın semer de vursan, eşek yine eşektir.
Kültürümüze yerleşmiş eşek ile ilgili atasözü ve deyimler:
§ acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
mesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk
denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.
§ adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir
atlastan olsa çulu
insanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl
olan insanlığıdır.
§ aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.
§ alçacık eşeğe herkes biner
güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk
altına almak ve ezmek kolaydır.
§ alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye
kolay
nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa
öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
§ anasını eşek kovalasın!
kaba sözü edilen kimse veya iş için bıkkınlık,
dikkate almama ve umursamama anlatan bir söz.
§ at pazarında eşek osurtmuyoruz!
kaba söyleneni dinlemeyene uyarı amacıyla
söylenen bir söz.
§ atlar tepişir, arada eşekler ezilir
büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür.
§ attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene
kazma kürek
soylu kimse yüzünden başımıza gelen felaketi
çabuk atlatırız, soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay
atlatamayız.
§ baş ol da eşek başı (soğan başı) ol
en önemsiz işlerde bile baş olmak, buyruk
altında bulunmaktan iyidir.
§ bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
çalıp çırpmayı alışkanlık edinen kimse
yakalanıp ceza göre göre insanlıktan çıkar.
§ boş eşek yorga gider
üzerinde bir görev bulunmayan kaygısız kişi,
rahat rahat, istediği gibi yaşar.
§ canı yanan eşek attan yüğrük olur
zarara veya kötülüğe uğrayan kimse acısını
çıkarmak için aşırı çaba harcar.
§ deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük
olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
§ devenin derisi eşeğe yük olur
zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre
yine varlıklıdır.
§ dilini eşek arısı soksun
hoşa gitmeyen bir şey konuşan kimseye söylenen
bir ilenme sözü.
§ el elin eşeğini türkü çağırarak arar
insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları
gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
§ el elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi
eşeğini terleye terleye arar
insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları
gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
§ emanet eşeğin yuları gevşek olur
bir kimseye emanet edilen şeyin o kimse
tarafından iyi korunmadığı her zaman görülen olaylardandır.
§ emanet hayvanın (eşeğin) kuskunu (paldımı)
yokuşta kopar
eğreti olarak kullanılmak üzere verilen şey
uydurma olur, hiç umulmadık bir anda bozulur.
§ eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
insanlık değerinden yoksun kişi, kılık
kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz.
§ eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye
söylediği sözler ve yaptığı işler, kaba ve incitici olur.
§ eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
tkz. güçlü
birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.
§ eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi
düzeltir.
§ eşeği düğüne çağırmışlar, ya odun eksik ya
su demiş
bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan
bir söz.
§ eşeği düğüne çağırmışlar, ya su lazımdır ya
odun demiş
bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan
bir söz.
§ eşeği süren (tırmalayan) osuruğuna katlanır
kaba bir kimse ile birlikte olan, ondan
gelecek kötü davranışları göze almalıdır.
§ eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
çocuklarının düzensiz davranışı, anne babayı
rahatsız eder.
§ eşeğin kuyruğu gibi
her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe
uğramayan: Benim aylığım eşeğin kuyruğu gibi ne kısalır ne uzar. -M. İzgü.
§ eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun
der, kimi kısa
kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine
karar verip yapmalısın.
§ eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)
bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir
başkası için çıkar kaynağı olur.
§ eşeğin sahibinin dediği yere bağla da varsın
kurt yesin
kötü bir sonuç meydana geldiğinde sorumlu
olmamak için işi, sahibinin isteğine uygun olarak yap.
§ eşeğini sağlam kazığa bağlamak
işini güven altına almak.
§ eşek at olmaz, ciğer et olmaz
soysuz kişi soylu olmaz, bayağı şey üstün
nitelik kazanmaz.
§ eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
aptal kişi bile başına gelen felaketten ders
alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.
§ eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi
olmaz
bir kimsenin işi bozulduğunda, durumunu
düzeltmek için en büyük çabayı kendisinin göstermesi gerekir.
§ eşek derisi gibi
1) derisi çok kalın; 2) mec. duygusu az,
duygusuz.
§ eşek eşeği ödünç kaşır
çıkarcı, başkasına yardım ederken ileride onun
da kendisine yardım edeceğini düşünür.
§ eşek (eşkin) eve gelmiş, yorga yolda kalmış
düzenli ve sürekli çalışan güçsüz kimse,
düzensiz ve süreksiz çalışan güçlü kimseden daha başarılı olur.
§ eşek gibi
kaba, düşüncesiz.
§ eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini
bırakır)
bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin
zevkine varamaz, değerini ölçemez.
§ eşek kadar
hkr. büyük,
iri, aşırı derecede gelişmiş.
§ eşek kocamakla tavla başı olmaz
anlayışsız kişi ne kadar yaşlanırsa yaşlansın
baş olacak bir olgunluğa ulaşamaz.
§ eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
aslında niteliksiz olan bir şeye ne yapılsa
değişmez.
§ eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme
görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.
§ eşek sudan gelinceye kadar dövmek
tkz. adamakıllı dövmek: Uslu otur yoksa ufak
bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin
kırılır, anladın mı? -R. H. Karay.
§ eşekten düşmüş karpuza (düşmüşe) dönmek
argo 1) çok şaşırmak, donup kalmak; 2) kötü
bir duruma düşmek: Bunlar ezberlerindeki mânileri söylerler, dağarcıklarında
mâni kalmayınca da eşekten düşmüş karpuza dönerler. -S. Birsel.
§ geçti Bor’un pazarı (sür eşeğini Niğde’ye)
artık iş işten geçti.
§ her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya
olmaz
istenilen şeyi kolayca elde etme imkânı ortaya
çıkınca fırsat kaçırılmamalıdır.
§ hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan
olur
çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz
çıkar.
§ mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz
öğrenim görmüş olsalar bile bazıları
eğitilmemiş gibi davranabilirler.
§ ölme eşeğim, ölme (yaza yonca bitecek)
umutsuz bir bekleyişi anlatmak için söylenen
bir söz.
§ ölmüş koyun (eşek) kurttan korkmaz
her şeyini kaybetmiş olan kişinin düşmanına
bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz.
§ taze ot görmüş eşek gibi
iştahlanmış bir biçimde: Çamur, taze ot
görmüş eşek gibi pis pis sırıtmış bunun üzerine. -H. Taner.
§ tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla
titizlik göstermeyip sonucu Tanrı'nın dileğine bırakan kimse rahat eder.
§ topal eşekle kervana katılmak (karışmak)
tkz.
yetkisi ve yeteneği olmadığı hâlde önemli bir işe katılmaya yeltenmek.
§ yorgun eşeğin (öküzün) çüş (ıslık) canına
minnet
verilen dinlenme fırsatı, yorgun kişiyi çok
sevindirir.
§ yük altında eşek kalır
insan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin
altında kalmaz.
§ yük altında (yüklü) eşek anırmaz
ağır bir iş altında bunalmış olan kişi bu
durumdan kurtulmadan rahatlayamaz, keyifli bir duruma gelemez.
Eşek ve eşeklik meselesini merhum Mehmet Akif ERSOY'un Asım kitabından bir bölümle noktalayalım:
Eşeklerin canı yükten yanar, aman, derler,
Nedir bu çektiğimiz derd, o çifte çifte semer!
Biriyle uğraşıyorken gelir çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hâin, hem eskisinden iri.
Semerci usta geberseydi... Değmeyin keyfe!
Evet, gebermelidir inkisâr edin herife.
Zavallı usta göçer bir gün âkıbet, ancak,
Makâmı öyle uzun boylu nerde boş kalacak?
Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır köşeye;
Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe.
Adam meğer acemiymiş, semerse hayli hüner;
Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler,
Bütün o beller, omuzlar çürür çürür oyulur;
Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur.
“Giden semerciyi derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağ muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!”
Nedir bu çektiğimiz derd, o çifte çifte semer!
Biriyle uğraşıyorken gelir çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hâin, hem eskisinden iri.
Semerci usta geberseydi... Değmeyin keyfe!
Evet, gebermelidir inkisâr edin herife.
Zavallı usta göçer bir gün âkıbet, ancak,
Makâmı öyle uzun boylu nerde boş kalacak?
Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır köşeye;
Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe.
Adam meğer acemiymiş, semerse hayli hüner;
Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler,
Bütün o beller, omuzlar çürür çürür oyulur;
Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur.
“Giden semerciyi derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağ muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!”
Nasîhatim sana: herzeyle iştigâli bırak!
Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak!
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.”
Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak!
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.”
Ansiklopedik bir anlatım. Şair burda ne demiş sorusuna cevap bulamadım desem " hoşaftan ne anlarsın ki sen zaten" cevabını almaktan korktuğum için,makale formunda yazsada bende müstefid olsam dusıyla yorumlayayım.
YanıtlaSil