Kayıtlar

siyasi parti etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yeni Kabine

Resim
Gördünüz mü?  Ne demiştim? Siyasetle bu kadar ilgilenmeyin, hiçbirinizi/hiçbirimizi ne milletvekili ne de bakan yapmazlar dememiş miydim? İşte öyle de oldu.  Bu listede ve milletvekilleri arasında ben yokum ve hiçbir yakınım da yok.  Parti ve siyaset için kardeşilerinizi, dost ve arkadaşlarınızı incittiğinize değmez.  Şimdi herkes işine baksın.  Varsa kırıp gücendirdiğiniz gidin özür dileyin ve helallik isteyin.  Hayat devam ediyor.  Dönelim güncel rutin yaşantımıza. Seçilen tüm milletvekillerine ve yeni bakanlar kuruluna ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlı hizmetlerde bulunmaları için dua ediyorum.  Yine her zaman dediğimi tekrar ediyorum; Türkiye Cumhuriyeti dünyanın umududur ve Türk tüm dünya mazlumları için beklenendir. 🇹🇷 Peyami Bayram 3 Haziran 2023 Arnavutköy, İstanbul

Seçmenler ne seçer ve seçilmişler ne yapar?

Resim
Çok taze bir seçimin ardından demokrasi, seçimler ve seçilmişler ile bir de  bu sistemin sağlıklı işlemesi için olmazsa olmazı hukuk üzerine düşündüklerimi kısaca paylaşmak isterim.  Demokratik yönetimlerde seçim bir sonuç değil bir süreçtir aslında. Bu süreçte halk demokratik hayata imkanları, kabiliyetleri ile bilimsel ve entellektüel potansiyelleri nispetinde katılım sağlar. Bunun en asgarisi seçim günü sandığa giderek oy kullanmaktır.  Siyasi partilerin maksatları ise ülke yönetimine demokratik yollarla gelmektir.  Hukuk da hem ülkenin anayasa ve yasalar ile adaletle yönetilmesi hem de yönetim sisteminin ve demokratik hakların korunmasını, denetlenmesini sağlayan kurallar bütünüdür.  2018 seçimleri ile ilk defa tanıştığımız cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile beş yıl süreliğine yasama organı olarak TBMM’de görev yapacak partili veya bağımsız milletvekilleri ve yürütmenin başı olarak da cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Yürütme organı olan bakanl...

Neden seçmenlerin %48’i Erdoğan’ı seçmedi?

Resim
Belki de soruyu şöyle sormalı: Neden ülkenin yarıya yakını mevcut cumhurbaşkanını istemiyor? 14 Mayıs 2023’te Türkiye 13ncü Cumhurbaşkanını ve TBMM’nin yeni üyelerini seçmek için sandığa gitti. Bu seçimde 21 yıldır iktidarda olan Ak Partinin ve dolayısıyla Cumhur İttifakının adayı yine cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olurken muhalefetin büyük kanadı olarak ortaya çıkan Millet İttifakının adayı ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Muhalefet açısından bakınca 21 yıllık iktidarın ardından yüzü eskimiş, yıpranmış ve pek çok hatalarıyla malul olan iktidarın çeşitli kesimlerden yükselen itirazlar eşliğinde bu seçimi kaybetmesi kaçınılmaz gözüküyordu. İktidar açısından ise muhalefetin gittikçe güçlenen dip dalgasına nasıl bir plan ve projeyle karşı konulacağı telaşı vardı ilkin. Muhalefetin adayının kim olacağı bu açıdan iktidar için çok önemliydi. Erdoğan'ın karşısına çıkacak adayın kim olacağı ve bu adayı destekleyecek ittifakın nasıl bir kompozisyonu olacağı çok önem arz ediyordu...

Çoğunluk neden Kılıçdaroğlu’na oy vermedi?

Resim
“Bârika-i hakikat müsâdeme-i efkârdan doğar”  Namık Kemal (Bugünkü dille: Hakikatin şimşekleri fikirlerin çatışmasından doğar) Öncelikle belirtmek isterim ki her işte; ister şahsi bir işimizde, ister ailede ve isterse bir işletmede işleri istişare ile yapmak en güzel neticeyi almanın en önemli ve vazgeçilmez şartıdır. Bu bağlamda toplumun her kesimini kapsayan, aziz şehitlerinizin mirası güzel ülkemizin yarınlarını etkileyen devlet idaresi asla istişare olmadan başarılı bir şekilde yürütülemez.    Cumhuriyet idaresi ve demokratik yöntem de bunun için uygun bir sistemdir. Bu sistemin sağlıklı ve yararlı yürümesi için öncelikle halkın seçimi şarttır. Seçimle iktidara gelen yönetim ve bu yönetim karşısındaki muhalefetin millet ve memleket için hayırlı, güzel ve yararlı işler üretebilmesi için yarış içinde olması gerekir. İktidarda olan kadar muhalefette olanların da memleketi ve milleti merkeze alan fikirler, projeler üretmesi çok önemlidir. Yani memlekette bolluk, bereket, ...

Siyaset Üzerine Denemeler 1

Siyaset ile ilgilenmek Siyaset, siyasi partiler veya siyasi kişiler hakkında konuşmak ve tartışmak sıradan halktan olan kimselere hiç bir şey kazandırmaz. Bilakis çoğu zaman eş, dost, akraba, arkadaşların küslük ve dargınlıklarına sebep olabilmektedir. Bunu hemen herkes de bilir ama yine de konuşmalar, tartışmalar bir türlü bitmez.  Günümüzde dijital ortamda görülen ve çok kısa sürede yayılan küçücük bilgi kırıntıları(aslında çoğu dezenformasyon ve manipülasyon olan şeyler) yüzünden insanlar birbirleri ile öyle ateşli tartışmalara giriyorlar ki sanırsın dünyanın en önemli meselesini çözecekler. Ya hu sizin neyinize o ne dedi, öteki nasıl cevap verdi, beriki ne yaptı. İnanın bunları tartışmanın biz sıradan vatandaşlar için hiçbir faydası yok.  Türkiye’de alt gelir grubundan sıradan bir vatandaşımız hangi partiden milletvekili olabilir? Olsa olsa köyünde, mahallesinde muhtar olur. Muhtarlık şimdilerde eskisi gibi etkili, yetkili bir makam da değil zaten.  Görünen o ki; siya...

Şahsiyetli olmak

Şahsiyetli olmak   Bir futbol takımını tutuyor olabilirsiniz. Bir siyasi partinin çizgisini/ilkelerini benimsiyor olabilirsiniz.  Bir liderin, bir önderin veya ünlü bir şarkıcı veya oyuncunun hayranı olabilirsiniz.  Hatta fanatik düzeyde bir hayran veya taraftar da olabilirsiniz.  İnsanın bir şeyleri sevmesi, benimsemesi veya taraftarı olması olağan bir durumdur. Yalnız bu durumun aşırılığı ve kronik bir hal almasını olağan dışı olarak gördüğüm için bunu ele almak istiyorum.  Hani derler ya; durumu daha iyi anlamak için manzaraya biraz uzaktan, geniş açıdan bakmak gerekir diye. Şimdi gelin beraberce buna bir göz atalım.  Şöyle bir düşünün; o taraftarı veya hayranı olduğunuz takım, parti, lider veya şarkıcı/oyuncu size ne kadar yakın bir mesafede? Yani fiziksel olarak siz onu ne kadar mesafeden görüyorsunuz, ne kadar temas kurabiliyorsunuz? Ona rahatça dokunabilir, mesela tokalaşabilir misiniz, doğrudan herhangi bir soru sorabilir misiniz? Doğrudan en ufak b...

İki grup

Devleti sağmal inek yerine koyup, üstelik sütünü haksız yere aldığı halde o ineğe bir tutam ot bile vermeyenler bir yanda öte yanda devleti kıymetli bir emanet olarak gören ve onun zerresine zarar gelmeden bir sonraki emanetçiye kadar onu koruyup, ona değer katıp teslim etme gayreti gösterenler var.  İlk gruptakiler ikinci gruptakilerin önüne geçerse herkes helak olur. İkinci gruptakilerin emaneti koruma mesuliyetinin yanında devletin bekası ve milletin selameti için ilk gruptakilerin haksızlık ve hukuksuzluklarına da göz yummadan mücadele etmesi kaçınılamaz bir ödevdir. Bu iki grubun hangi parti, purti, cemaat, cemiyet, din, mezhep ve ırktan olduğuna bakmadan mümeyyiz bir akılla onların amelleri, yani ne işledikleriyle ilgilenmek hikmetli insanın yoludur.  Unutmayalım! Türkiye Cumhuriyeti dünyanın umududur. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Peyami Bayram 5 Şubat 2022

23 Haziran 2019 Seçim Sonuçları

23 Haziran 2019 Seçim Sonuçları  Seçim sonucu İstanbul için inşallah hayırlı olur. Kazanan bir aday veya bir kadro değil İstanbul halkı olur umarım. Seçim sonuçları sadece İBB Başkanı seçimi ile sonuçlanmış olmayacak gibi duruyor. Beklenen muhtemel gelişmeler şöyle olacak sanki; Türkiye siyaseti yeniden tasarlanacak, CHP için muhafazakâr duyarlılık önemli ve öncelikli olacak, AK Parti aldığı yenilgiyi ve seçmenin mesajını mutlaka değerlendirecek ama kadroların yenilenmesi dahi partide olacak reformun önüne geçemeyecek. Sağ muhafazakâr yelpazede yeni açılımlar ortaya çıkacak, Milliyetçi kesim siyaset yapma temellerini ve tarzlarını yeniden gözden geçirecek. Sol siyaset kalmadığı ve ideolojilere rağbet olmadığı için Türkiye'nin yeni solu HDP üzerinden devam edecek. HDP de terör örgütleriyle ilişkisini kısıtlayarak bu kulvardaki alanını genişletmek için çaba gösterecek. Yukarıdaki gelişmeler doğal olarak ülkemizi bir erken seçime götürür. Siyaseti izlemeyi bile bilmed...

İBB SEÇİMLERİ

İBB adayları Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun çıktığı İsmail Küçükkaya moderatörlüğündeki tartışma programı öncelikle karşılıklı insani ve demokratik ölçülerde, bel altına vurmadan fikirlerin tartışılabilmesini ortaya koyması açısından yeni siyasi hayatımız için iyi bir başlangıç oldu diyebiliriz. Bu tür tartışmaların doğal olarak galibi ve mağlubu olmaz. Herkes tuttuğu tarafın üstünlüklerini görür. Lakin kampanya süresince kendi adayına odaklandığı için karşı taraf hakkında daha az ve dolaylı bilgi sahibi olur. Bu tür tartışmalar bu açıdan faydalı olabilir. Aynı zamanda medeni bir şekilde fikirlerin insanca  tartışılması ve karşıt görüşlerin sorunlara çözüm alternatiflerini sergilemesi için uygun bir zemin ve güzel bir örnek oluşturmaktadır. Biz seçmenler için siyaset her ne kadar bir hizmet yarışı gibi sunulsa da ülkemizde politikacıların bu işten nemalandıklarını göz ardı edemeyiz. Umulur ki bu tür kamuya açık tartışmalar ile daha şeffaf hale gelecek bir siyaset gerçek...

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri ve Düşündürdükleri

 Yarın(31 Mart 2019) Türkiye'de mahalli idareler seçim yapılacak. Son saatlerde benim içimdeki hisler önceki seçimlerden biraz farklı. Artık seçilmişlerin/siyasetçilerin farklı bir rol üstlendikleri, demokrasi oyununda seçenler ve seçilenler arasında üzerinde fazla düşünülmeyen farklı bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Her iki taraf da aslında -miş gibi yapıyor, hatta bunu seçmenler(halk) sanki daha çok yapıyor gibi. Siyasetçinin varacağı bir hedefi elde edeceği şahsi çıkarları olabilir. Ancak halkın seçimlerden beklentisi oldukça farklı gibi geliyor bana. Halk biraz daha yüzeysel, hayalperest, ütopik ve belki manevi(dini değil duygusal anlamda) bakıyor ve bu bakışıyla muhtemeldir ki farkında bile olmadan -miş gibi davranıyor. Çok sevdiğim arkadaşım, dostum Dr. Ali Kemal Güler'in sık kullandığı bir lafı vardır "deli numarası yapma" diye, işte tam bu noktada aklıma o geliyor. Zaten çoğunlukla insanlar hakikatin peşinde değiller. O halde yine bu oyuncular ve izleyenler...