CUMHURİYETİMİZ 100 YILINI TAMAMLARKEN YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURULUYOR



Yirminci yüzyıl sanayileşmenin ürettiği kapitalizmin ve sermayedarların kurguladığı bir yüzyıldı. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları ile ülkelerin sınırlarını, yani kendi egemenlik/menfaat alanlarını çizerek sömürü düzenlerini kurmuşlardı. Bu dönemde kukla hükümetler ile kağıt/itibari para ve bankacılık sistemi bu düzenin ana ekseni olarak kurgulanmıştı.


Her beşeri sistemin/düzenin bir eceli olduğuna binlerce yıllık insanlık tarihi şâhittir. Muhtemeldir ki geçen yüzyılda kurulan, kurgulanan bu sistemin, düzenin de artık sonu gelmiştir. 


Yirminci yüzyıl daha bitmeden milyonlarca insanın canına mâl olarak kurulan/kurgulanan Doğu-Batı blokları çoktan yıkılmıştı. Yaşadığımız yüzyılda ise peş peşe gelen ekonomik krizler, terör örgütü görünümlü vekâlet savaşları ile bölgesel savaşlar şüphesiz bu sürenin bittiğinin habercileriydi. Bu sebeple 2020-2022 arasında pandemi korkusu salınarak dünya genelinde çok kapsamlı ve derin bazı sistem deneyleri de yapıldı egemen güçler tarafından. 


Gelecek günler ve yıllar dünyanın başka olaylara gebe olduğu izlenimi veriyor.  Kağıt/itibarî para imparatorluğu çöküyor, dijital para geliyor. Bu yeni para yeni bir sistem demektir. Bu arada sermaye batıdan doğuya el değiştiriyor. İletişimin gelişmesi kurulu düzeninin piramidal yapısını da sarsıyor.


Son olarak bütün AB, ABD ve onlara bağlı/bağımlı ülkelerin diplomatik, askeri, siyasi, maddi, medyatik her türlü desteğini alan işgalci Siyonist İsrail 45 km2 kadar ufacık bir alanda hapsolmuş, deniz, hava ve zırhlı birlikleri olmayan Filistin halkının karşısında görece çok güçlü olmasına rağmen başarısız olmuştur. Bu şimdilik mutlak bir başarısızlık olmasa da İsrail’in 26 gündür elde ettiği herhangi somut bir başarı da yoktur. 


Dünyadaki güç dengelerinin değişmesinin yanı sıra bundan daha önemli olanın emperyalist/kapitalistlerin güçlerinin zirvesinde olduklarını zannettikleri bir dönemde büyük bir çöküş yaşıyor olmalarıdır. Tıpkı 1915’te İngiltere, Fransa, İtalya gibi güçlerinin zirvesinde olan batılıların bütün güçleri ve büyük bir kibirle Osmanlı devletini parçalamak üzere yola çıktıklarında Çanakkale’de hiç ummadıkları bir bozguna uğradıkları gibi. O günkü şartlarda Çanakkale’yi geçemeseler de belki dört, beş yıllık gecikmeyle de olsa arzu ettikleri neticeyi büyük ölçüde elde ettiler. 

Fakat Türk milleti adeta küllerinden doğmuş ve Türkiye Cumhuriyeti bölgede tabiri uygunsa kendi göbeğini keserek bağımsız tek bir devlet olmayı başarmıştır. Yüz yıl sonra bölgesel olmanın da ötesinde Libya’dan Katar’a, Ukrayna’dan Filistin’e, Bosna Hersek’ten Karabağ’a kadar çok daha geniş bir coğrafyada etkili olan güçlü ve oyun kurucu bir ülke olmayı da başarmıştır. 


Türkiye Cumhuriyeti dünyanın umududur. 

Türk dünyada beklenendir. 🇹🇷


Bizim üzerimize düşen bu şuurla ve azimle her zamandan daha çok çalışmak, her alanda her şeyin en iyisini üretmektir.


Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.


Peyami Bayram

1 Kasım 2023

Arnavutköy, İstanbul

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK