İsrailoğulları, Yahudileşmek, Yahudilik, Siyonizm ve İsrail/ 1. İSRAİLOĞULLARI
“Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”
Hucurat 49/13
İlk insan olarak bildiğimiz Hz. Adem ile başlayan insanlık ailesinin tarih içinde yeryüzünün dört bir yanında pek çok kabileler/kavimler/halklar olarak yaşadığını biliyoruz. Cenab-ı Hak tarafından yaratılan biz insanlar farklı coğrafyalarda veya farklı tarihlerde veya farklı ailelerde yaşasak da dünyaya eşit şartlarda geliriz. İnsanın yüce yaratıcısı Allah nezdindeki değeri herhangi bir tarihte, herhangi bir yerde yaşaması veya herhangi bir kavme/ırka/soya/aileye mensubiyetinden değil bizzat ve bilfiil kendi yapıp ettikleri ile ölçülür, ölçülecektir. Yani insanın Allah’a itaati ve O’nun yaratılış yasaları olarak bize bildirdiği emir ve yasaklara ne derece uyduğundan başka hiçbir ölçü/kıstas yoktur.
Bu meyanda İsrailoğulları da diğer tüm kavimler, topluluklar gibi bir kavimdir.
Kur’an’da iki yerde geçen (Âl-i İmrân 3/93; Meryem 19/58) ve Hz. Ya‘kūb’un ikinci adı veya lakabı olan İsrâîl’den dolayı, onun soyundan gelenlere Tevrat’ta Beney Yisrael, Kur’an’da Benû/Benî İsrâîl (İsrâiloğulları) denilmektedir. Tevrat’a göre Ya‘kūb’un soyundan gelenler, gerek Mısır’da gerekse Mısır’dan çıktıktan sonra çölde ve Ken‘ân diyarında İsrâil ve İsrâiloğulları diye de adlandırılmıştır. Saul’ün ölümüne kadar bu iki isim, on iki kabileden oluşan halkın tamamını kapsamak üzere kullanılırken zamanla siyasî ve coğrafî şartlar kelimenin çeşitli dönemlerde farklı anlamlar kazanmasına sebep olmuştur. Krallığın ikiye bölünmesinin (m.ö. 930) ardından on kabileden oluşan kuzeydeki krallık İsrâil adını almış (I. Krallar, 14/19), bununla birlikte o dönemde (II. Samuel, 23/3) ve Bâbil esareti sonrasında İsrâil bütün kabileleri kuşatıcı anlamını da muhafaza etmiş, geçmişin şanlı hâtıralarını çağrıştıran ve gelecekteki mesîhî krallık hayalini canlandıran bir kavram olarak varlığını sürdürmüştür. Kohen veya Levili olmayan yahudileri belirtmek için de kullanılan bu kelime günümüzde, Mûsâ öncesi liderlerden neşet eden ve aynı Tanrı’ya inanan halkın tamamını ifade etmektedir (IDB, II,765; DBS, IV, 730-731). Tevrat’a göre İsrâil’in oğulları Ruben, Şimeon, Levi, Yahuda, İssakar, Zebulun, Yûsuf, Benyamin (Binyamîn), Dan, Naftali, Gad ve Aşer adlarını taşımakta, bunlardan her biri aynı addaki kabilenin atası sayılmakta ve böylece İsrâiloğulları on iki kabileden oluşmaktadır. Ancak Yûsuf’un iki oğlu Efraim ve Menasseh’nin soyu iki ayrı kabile olarak kabul edilmekte, Levi ise özel statüsü sebebiyle on ikinin dışında tutulmaktadır.
Kur’an’da yahudilerden hem Benî İsrâil olarak hem de hûd, yehûd ve hâdû kelimeleriyle bahsedilmekte, ancak yehûd kelimesi sadece Medenî sûrelerde geçtiği halde Benî İsrâil Mekkî sûrelerde de yer almakta ve daha çok İslâm öncesi dönemlerde vuku bulan olayların söz konusu edildiği âyetlerde geçmektedir. İslâmî kaynaklarda Benî İsrâil, Ya‘kūb’un soyundan gelen ve ırken yahudi olanları, yehûd ise hem bunları hem de başka ırklardan olup bu dine girenleri ifade etmektedir (Cevâd Ali, VI, 512; EI2 [Fr.], I, 1053). Kur’an’da kırk bir yerde geçen Benî İsrâil terkibi, Ya‘kūb’un çocukları ve onların soyundan gelenler, Hz. Mûsâ’nın kavmi, birinci ve ikinci mâbed dönemi yahudileri ve Hz. Îsâ’nın kavmi gibi (Âl-i İmrân 3/49; ez-Zuhruf 43/59; es-Saf 61/6) geçmişte yaşamış insanların yanında Hz. Muhammed zamanında başta Medine olmak üzere Arap yarımadasında yaşayan yahudileri de ifade etmektedir. Âyetlerde, İsrâiloğulları diye adlandırılan ve on iki kabileye ayrıldığı bildirilen (el-A‘râf 7/160) Ya‘kūb’un on iki oğlunun Hz. Yûsuf zamanında Mısır’a yerleşmesinden başlayarak Hz. Mûsâ sonrası dönemlerdeki faaliyetlerine kadar çeşitli olaylar nakledilmekte olup bu bilgiler büyük ölçüde Tevrat’ta da mevcuttur.
Görüldüğü gibi İsrailoğulları veya Benî İsrâil denildiğinde doğal olarak ve genellikle bir soy/kavim anlaşılmaktadır.
B durumda İsrailoğulları ile Yahudilik kavramı aynı şeyi mi ifade ediyor, yoksa farklı şeyler midir?
Bu sorunun cevabını bulabilmek için öncelikle “Yahudileşmek” kavramı üzerinde durmamız gerekiyor.
Peyami Bayram
9 Kasım 2023
Arnavutköy, İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.