Herkese candan selamlarımla,


Herkese candan selamlarımla,

Dünya sınavında yarım asırlık süreyi aşmış aciz bir kulum.

Sınavın soruları anlık olarak bazen çok çetin geçti.
Gaflet içinde olup sınavın farkında olmadan geçip giden kısmının da hesabının çetin olacağından şüphem olmamakla beraber bundan dolayı sadece Rabbim'in merhametine ve mağfiretine sığınıyorum.

Akıp giden zaman içinde takvim yapraklarının gösterdiği günler ve saatlerin yanında bir çok mekan ve yüzlerce insan biriktirdim kendi hayat kitabımda. 

Yaşadığım, havasından ve suyundan tükettiğim mekanlara karşı bir sorumluluğum olduğu gibi o mekanların da benim yarım asırlık tecrübemde derin izleri olduğunu biliyorum. 

Bu duygularla yaşadığım, bizzat bulunduğum, içinden geçtiğim tüm mekanları Allah'ın birer ayeti olarak gördüm. Her ayetin bir emanet olduğu düşüncesiyle ona zarar vermemeyi bir vazife olarak bildim. Sonraki nesle tahrif ve tahrip edilmeden ulaşması için gayret ettim.

Herkes gibi benim de hayat sahnemde rol alan insanlar oldu. Kimi zaman başrolü paylaştığım, bazen figüranlık yapan, bazen de seyirci kalan nice insanlar...

Hayatımdan çok insan geldi geçti.
Kimiyle sanki bitmeyecek bir dostluğumuz vardı.
Kimiyse ailemden biri gibi olmuştu.
İnsanlara daima olumlu yaklaştım. Tasvip etmesem de hiç kimseye düşüncelerinden dolayı düşmanca bakmadım. 

Meraktayım, bir zamanlar bu kadar yakın olduğum bazı insanlar neden şimdi yoklar?
Nerede o eski can dostlar?
Yoksa hepsi birer rüya mıydılar?

Vermeyi daima öncelikli tuttum hayatta ve öyle yaptım imkanlarım nispetinde.
Paylaşmak beni hep mutlu etti.
Kimseden karşılıksız bir şey istemedim ve beklemedim.

Darılsam da gücensem de kimseye küsmedim.
Küsenleri barıştırmaya gayret ettim hep.
Bana küsenlerle barışmak için ilk adımı atan çoğunlukla ben oldum.

Selamı kesenlere bir selam daha verdim.
Asla kimseye kin gütmedim.

Söz verdiysem sözümden dönmedim.
Kimseyi bilerek ve kasten bekletmedim.

Umudum hep canlı kaldı.

Dedim ya sadece kaybettiğim candan bildiğim dostlarıma yanıyorum.
Geçip giden yıllarıma hayıflanıyorum.
Fakat yine de inanıyorum ki ben kaybetmedim.
Ne zamanımı ne de insanlarımı.
Kaybolup gidenler bana sadece birer renk bıraktılar.
Ömür defterimdeki geniş ufuklu rengarenk manzaraların içinde capcanlı bir renk.
Hiçbirini silmem, acısıyla tatlısıyla hepsi benim.
Hepsi benden.

Bir de öyleleri var ki;

Varlıkta, yoklukta, hastalıkta, sağlıkta, cenazede, düğünde, neşede ve kederde hep bir ve beraber olduklarım.

Daima gülen yüzleriniz, sıcacık selamlarınız, uzakları yakın eden vefanız, azı çok eden fedakarlığınız..

Hesapsız, riyasız, önyargısız, acabasız, amasız, bütün kaygılardan uzak hep seven, güven veren, samimi ve içten..

Yarım asırlık hayatımda bana kalan ve bende kalan;

öncelikle bu dünyadan ayrılıp ahirete irtihal etmiş, bana hayat yolculuğunun asıl sermayesi olan sevgi ve merhameti öğreten sevgili anneme ve babama Allah'tan sonsuz rahmet diliyorum, 
hayat yoldaşım sevgili eşimi, çocuklarımı, bütün kardeşlerimi, dostlarımı, akrabalarımı, arkadaşlarımı en içten selam ve muhabbetle kucaklıyorum. 

Vefat etmiş olan kardeşlerim, atalarım, akrabalarım ve dostlarımı da hayır ve rahmetle yad ediyorum.

Hayat sizlerle güzel, 
Hepinize teşekkür.
Rabbime sonsuz kere şükür.

Peyami Bayram
17/10/2016
İstanbul


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

EŞEK ve EŞEKLİK