Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DERİN FETÖ VE DERİN PKK

Resim
15 Temmuz 2016'da ABD ve ITrail'in beslemesi FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜnün darbe teşebbüsüne tiyatro diyenler son günlerde PKKnın silah bırakma sürecine de büyük bir tepki gösteriyorlar. Türlü bahanelerle  akılları sıra bu olayı da hafife alıyorlar. Adeta öfkeleri boylarını aşıyor.  Neden? Çünkü her iki olayda da kaybeden ABD ve ITrail olduğu için. Üzerinden dokuz yıl geçen hain darbe teşebbüsünün taşeron örgütü FETÖ her yerine sızdıkları devletimizin bütün organlarından henüz tamamen temizlenebilmiş değildir maalesef. PKKnın kendini feshi ve silah bırakma süreci ise daha yolun başındadır. Gelinen noktada söylenebilecek en net ifade şudur: Her ikisi de ABD ve ITrail beslemesi olan FETÖyü ve PKKyı Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü iradesi yenmiştir. Tarih bunu böyle yazacaktır. Şimdi bu iki hıyanet şebekesine kimin ne kadar yakın durduğuna bu iki olaya verilen tepkilere göre anlayabilirsiniz. Bazıları göremese de Türkiye Cumhuriyeti, Ukrayna'dan Somali'ye, Libya'dan Kat...

Dünyanın Baş Belaları

ABD sonunda çok havlayan tasmalı köpeği İTRAİL’in yetişemediği yere uzanıp bizzat ısırmıştır.  Bu ikili kendilerini her türlü eleştiri ve yargılamanın üzerinde gören, kendilerini yeryüzünde kimseye hesap vermeyen mutlak güç ve kudret sahibi zanneden bir anlayışla hareket ediyorlar. Bu sıfatları kendinde gören ilahlık iddiasındadır. Tarih boyunca böyle hadsizlik yapanların sonu dünyada yenilmek ve yok olmaktadır. Ahiretteki yerleri ise ebedi cehennem.  Nerede Firavun, Nemrut, Hitler, Stalin, Mussolini, Esed, Pol Pot, Cengizhan, Caligula, Mao, Kazıklı Voyvoda, Korkunç İvan, Leopold? Kimini düşmanları, kimini daha zalim bir kral, kimini zulmettiği halkı, kimini afetler ve hatta kimini de bir sivrisinek yeryüzünden silmiştir. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmaz. Mazlumların bir kısmı zalimlerin helak oluşunu bu dünyada göremese de er ya da geç zulüm imparatorlukları yıkılmıştır ve yıkılır. Biz her durumda zulme ve zalime karşı durmaya bakalım. Hz. İbrahim için yakılan o koskoca ateşe ...

Ne tatili, neyin tatili, kime tatil?

"Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. O halde her fırsatta kararlılıkla yeni şeyler yapmaya giriş. Ve yalnızca Rabb'ine yönel." (İnşirah Suresi 94/5-8) Çalışan insanın yorgunluğunu atması için dinlenmesi fiziksel ve ruhsal bir ihtiyaçtır. Günlük dinlenme, haftalık dinlenme ve sezonluk/yıllık dinlenmeyle insan bu ihtiyacını giderir.  İnsan bedenini ve zihnini dinlendirirken inancını, ahlakını, töresini, geleneklerini, kültürünü ve insaniyetini de tatile çıkarmaz, onları bir kenara bırakmaz.  Öğrenciler/talebeler tatilde talip oldukları her ne ise ondan tamamen uzaklaşırlarsa hedefe erişemezler. Bu tatil boyunca ders çalışmak demek değildir. Lakin öğrenme merakına ara verilirse zihin tembelleşir ve tekrar odaklanmak güçleşir.  Talebe olmayanlar ise tatil sürecine girince adeta ipini koparmış gibi her şeye müsait bir duruma girmemeli. Beden ve zihin dinlendirmek tüm ahlak kurallarını tatile göndermek değildir....

Yalana dair

Biri size yalan söylediğinde belki onu o anda anlamayabilirsiniz. Bu öncelikle sizin o kişiye karşı hüsn-ü zannınızdan sonra da onun tutarlı senaryosu ve inandırıcı oyunculuk kabiliyetindendir. Lakin hüsn-ü zannı ortadan kaldırınca en tutarlı senaryo ve en inandırıcı oyunculuk bile kar etmez: aldatmak artık imkan dışına çıkmıştır. Aldanmış gibi görünmek aslında o insanın ya çaresizliği veya çatışma cesaretinden yoksunluğundandır. Bu da aslında yine bir iyi niyet ve bu iyi niyete bağlı bir beklentidendir. Çok mu saflık bu kadarı da? Evet, biraz öyle görünse de yalan söyleyene karşı yapılacak şey ona yalanını yüzüne vurmaktan ziyade hakikati bildiğini hissettirmek belki daha iyi bir yoldur. Böylelikle belki insani yönü ağır basar da yalandan vazgeçer. Yine de vazgeçmezse mi? Elbette ondan uzaklaşmak son çaredir ve zor da olsa mutlaka uzaklaşmalıdır.  Herkes yaptıklarının bedeline katlanmalı! Peyami Bayram  17 Haziran 2014 İstanbul 

Vaktin Resmi Geçidi

Vakitler sıraya girmişler  hepsi geçit resminde Bir bir ilerliyor önümde Durduramadım hiç bir vakti            denediğim her seferinde  Ne dün ne de önceki gün             sıralarını vermediler birbirlerine Geçti gitti hepsi tam vaktinde.. İstikbal de vaktinde gelecektir,                    sabırsızlık nafile Mukadder müstakbeldir                    sıradaki kafile  Ne kadar istemesek de kabullendik;                    ömür tek seferlik.. Anlamayan kalmadı;          zamanı geri döndürmek ham hayaldir, Ola ki bir daha başlasa bu hayat seyri;         yine aynısını yaşar ademoğlu besbelli. İnsan sabırsız, aceleci, nankör ve bencildir, Nefsine söz geçirebilen insan-ı kâmildir.. Peyami Bayram  4 Haziran 2025 Arnavutk...

Esas Etki Alanı

Yapamadığımız şeyleri konuşuyoruz.  Cesaret bile edemeyeceğimiz eylemlerden bahsediyoruz. Haddimiz olmayan işlere müdahil olmaya meylediyoruz.  Bilgimiz dahi olmadan hükmümüz oluyor.  Bütün bunlar aslında kendi esas etki alanımız içinde kalamıyor olmamızdan kaynaklanıyor.  Esas etki alanımız, yani haddimizdir, hududumuzdur. İç dünyamızdan başlayan, davranışlarımızda somutlaşarak kendini gösteren ve yakın çevremizle ilişkilerde sonlanan alandır her kişinin esas etki alanı. Hani “herkes evinin önünü temiz tutarsa şehir tertemiz olur” diye bir söz vardır ya; insan kendi içinden başlamalı samimi, ahlaklı ve dürüst yaşamaya. Ailesine, işine ve yakın çevresine bu şekilde yansıtabilirse içindeki güzellikleri durgun suya atılan bir taş misali halka halka yayılacaktır iyilik ve güzellikler. İşte bu kadar basit ve bir o kadar da zordur insanın nefsiyle başa çıkması. Bunu başarabilen beşer olmaktan insan olmaya geçer. İlk atamız Adem’in kısası da bununla ilgilidir zannımca. Elb...

Ne Etmeli?

Kendi kusurundan başkasını Görmemeli, Tenhada bile kem söz duysa İşitmemeli, Nefsine yenik düşüp malayani Söylememeli, Ayağı asla harama Gitmemeli, Gözü baksa da namahremi Görmemeli, Ölüm var, dünyayı fazla Sevmemeli, Hoşuna gitse de gönlünü bâtıla Vermemeli, Bedeli ne olursa olsun yalana Meyletmemeli, Anaya ve babaya öf bile Dememeli, Yetim, öksüz ve fakiri Üzmemeli, Servet ve iktidar sahibine dalkavukluk Etmemeli, Nimete Nankörlük Etmemeli;                  Dil, fikir ve eylemle daima şükretmeli! Büyük söz Hak’tan gelendir;                  Boyun büküp Dinlemeli, Sadece Hak yolunda Ünlemeli! Peyami Bayram  28 Mayıs 2025 Arnavutköy, İstanbul 

Her gün ölüp yeniden diriliyoruz

Yemek ve içmek gibi uyumak da insanın hayatta kalabilmesi için zaruri ihtiyaçlarındandır. Hiç bir insan uyumadan yaşayamaz. Hatta belli bir süre ve belli bir kalitede uyku uyumayan insan sağlıklı bir yaşam da süremez. Her gün zorunlu olarak uyuduğumuz uykunun ölümden bir farkı uyandığımızda hayata kaldığımız yerden devam edeceğimizdir. Türkçemizde “ebedî uyku” olarak da adlandırılan ölüm halinde ise insan bir daha bu dünyaya gözlerini açmamak üzere uykuya dalar. Can, nefs, ruh, bilinç veya şuur, adına ne derseniz deyin, onun ortadan kalktığı hâldir uyku hâli.  Ebedî uyku vakti gelince uyanık kalmanın veya o uykuya dalıp da tekrar bu hayata uyanmanın artık hiç bir imkan ve ihtimali kalmamıştır. Bunu da hepimiz biliriz elbette. Bilmekle idrak etmek aynı uyku ve uyanıklık, hayat ve ölüm gibi birbirine bağlı ama bir o kadar da uzak kavramlardır. Hayat hepimiz için daima zıtlıklarla dolu bir süreçtir   Bir yandan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Öte yandan bir gün, bir an ebedî uyk...

Dünyanın Hali

Resim
Günümüzde insanlık acımasız bir materyalizmin, tek dünyalı bir egoizmin, kalpsiz bir fanatizmin, düşüncesiz bir oportünizmin batağında debelenmektedir maalesef.  Bu dünyadaki hâkim gücün koalisyon ortaklarını tanımak isterseniz özellikleri şunlardır; Paraya/sermayeye tapar; insana/emeğe değer vermez, Silah satar; barış istemez, İlaç satar; sağlık istemez, Din satar; akıl istemez, Cahildir; ilim istemez, Yolsuzdur; düzen istemez, Haksızdır; hukuk istemez, Bu ortaklardan herhangi birini fark ederseniz hemen ondan uzaklaşın.  Yeryüzü çok geniştir.  Rızkını arayana imkânlar çoktur.  Kanaatkârın kısmeti daima boldur.  Vesselam.  Peyami Bayram 10 Mayıs 2025 İstanbul

Bilgi, Yapay Zeka ve İrade

Resim
Bilgisayar çağı, bilgi çağı, iletişim çağı derken yapay zekâ ile iş yapmaya kadar geldik.  İnsanlık için tarih boyunca bilginin değerli olması ve bilgiye ulaşma çabası hep var olmuştur. Tarih boyunca kurulmuş olan medeniyetler askeri/maddi gücün yanında siyasi gücün de temelini oluşturan bilgi, yani ilim ve onun ürettiği teknoloji ile kurulabilmişti. Salt maddi/askeri güç ile ancak bölgesel ve geçici bir başarı elde edilir ve onunla beraber yağma ve talan yapılabilmiştir. Kalıcı zaferler ise ancak bilginin ve onun getirdiği medeniyetin gücü ve etkisiyle mümkün olabilmiştir.  Günümüzde içinde bulunduğumuz global kültür de böyle kurulmuş bir çeşit modern medeniyettir. Bu medeniyetin de temelinde yine bilginin kurucu ve yapıcı güç olarak kullanıldığını görmek mümkündür. Eski medeniyetlere nazaran modern medeniyette bilgiye ulaşmak çok daha kolay gözüküyor. İçinde bulunduğumuz bilgisayar/internet çağında iletişim imkânları çok fazla ve çok hızlı bir şekilde bilgiye erişimi kolayla...

Otuzuncu yıldönümü

Hiç unutur muyum? Bugünü; Seninle yuva kuralı, tam otuz yıl oldu, kalbim sevgiyle, yuvamız huzurla doldu. Çok şükür, her anımda sen varsın sevgili yarim,  seninle birlikte bahtiyarım, hayat seninle güzel, canım eşim, güzel karım, öteki yarım. Peyami BAYRAM 5 Ocak 2021 Arnavutköy, İstanbul

Kulluk

Resim
Kimi mumdan, Kimi kuldan, Kimi puttan, Kimi mabuddan.. İnsanın bu hali daim olsa; hep öyle boynu bükük ve aciz.  Dünyada ne zulüm kalır ne de bir acı iz... Peyami Bayram  28 Nisan 2017 Budapeşte

Sorunlardan Kaçış

Resim
Nasrettin hoca evinin önünde kaybettiği bir şeyi arıyormuş. Komşusu bunu görünce ne aradığını sormuş, hoca evin anahtarını kaybettiğini, onu aradığını söylemiş. Komşusu da onunla aramaya koyulmuşken bir ara hocaya anahtarı nerede kaybettiğini sormuş, hoca “samanlıkta” deyince komşu şaşkın bir şekilde “neden burada arıyorsun?” dediğinde hoca “samanlık karanlıktı” diye cevaplamış.  Her insanın çeşitli sorunları vardır muhakkak. Sorunu olmayan insan yoktur. Bir kişi sorunum yok diyorsa ya sorunun farkında olamayacak kadar akıldan yoksundur, ya da sorunun üstünü örtmeye çalışıyordur.  İnsanı rahatsız eden her şey birer sorundur elbette. Doğal olarak insan bu sorunlardan kurtulmak ister ve bunun için bir çözüm üretmeye çalışır. İyi eğitimli, yaşı, konumu ve tecrübesi de olsa insanlar bazen kendi başlarına sorunlarının üstesinden gelemezler. Sorunu gidermede aile, bir dost, bir hekim, bir avukat,  bir danışman, bir yardımsever, öğretmen veya kamu yönetimi çözüm mercii olabilir....

Günahların Şahsiliği ve Sonuçlarının Genelliği

Resim
Günah dini bir kavram olmasının yanında çoğu zaman ahlaki bir durumu da ifade eder. Günahlar genellikle ferdidir. Yani organize bir suç olmaktan öte bireysel bir davranıştır. Bazı günahlar müştereken işlense de sonuçları itibariyle her günahkar günahının cezasını tek başına çeker.  Günahlarda her zaman bir veya bir kaç fail vardır ama sadece bazı günahların doğrudan bir mef'ulü, yani bu eylemden etkileneni veya mağduru vardır. Lakin neredeyse bütün günahlar toplumu, insanlığı, çevreyi ve hatta tarihi de etkiler.  Örnek mi istersiniz? Mesela alkol ve uyuşturucu en kişisel bilinen günahlardır. Ancak bunların trafik kazalarından, şiddet olaylarına, cinayetlerden çevre kirliliğine ve dağılan ailelere kadar etki alanı saymakla bitmez.  Hırsızlığın, yolsuzluğun, fuhşun, rüşvet ve yolsuzluğun bireysel bir suç olduğunu zaten hiç kimse düşünmez ve iddia etmez. İnsan öldürmek ve daha büyüklerini saymaya bile gerek yok sanırım. İşte böyledir; irili ufaklı tüm günahlar kişinin kendis...

Ölesiye yaşamak

nefes almak kadar kolay, nefes vermek kadar zor; ölesiye yaşamak.. hakikatten bîhaber arzuların peşinde hayallerin izinde nefsin pençesinde ölesiye yaşamak uykusuz rüyalarda, aşksız hülyalarda, bilinmez diyarlarda,  kimsesiz ücralarda ölesiye yaşamak.. ihtiras peşinde, mülkiyet derdinde, faniler izinde, dünya zevkinde ölesiye yaşamak.. nefes almak kadar kolay, nefes vermek kadar zor; ölesiye yaşamak.. Peyami Bayram 28 Aralık 2024 Arnavutköy, İstanbul 

IRAK İZLENİMLERİM

Resim
  Irak (Arapça: العراق el-‘Irāk; Kürtçe: عێراق Êraq), resmî adıyla Irak Cumhuriyeti (Arapça: جمهورية العـراق el-Cumhūrīyyetü'l-‘Irākīyye; Kürtçe: كۆماريى عێراق Komarî Êraq), Batı Asya'da bir ülkedir. IRAK, kuzeyde Türkiye, doğuda İran, güneydoğuda Kuveyt, güneyde Suudi Arabistan, güneybatıda Ürdün, batıda ise Suriye ile sınır komşusudur.  Başkenti ve en büyük şehri Bağdat olan federal parlamenter cumhuriyet ile yönetilen bir ülkedir. Bugün Irak, Orta Doğu'da yer alan stratejik konumu ve sahip olduğu petrol rezervleri ile Körfez'in önemli ülkelerinden biri durumundadır. Irak savaştan önce, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden sonra dünyanın en büyük üçüncü petrol rezervine sahipti. Amerika'yla savaştan ve işgalden sonra üretimde önemli düşüşler olmuştur. Fakat doğal rezerv sıralamasındaki yerini korumaktadır. İngiliz mandası (1920-1932) Modern Irak, 1920'de Osmanlıların I. Dünya Savaşı'nda yenilmesiyle birlikte İngilizlerin, Osmanlı eyaleti o...

Kim suçlu?

Resim
İnsanlık tarih boyunca deprem, sel, çığ gibi doğal afetler yaşamıştır ve hâlâ yaşanır. Bu afetlerde bazen binlerce insan ölür, hatta bir kentin tamamı bile yok olur. Veba, tifo, dizanteri gibi salgın hastalıkların da böyle neticeleri olmuş tarihte.  Çağlar boyunca insanlığın birbirine bıraktığı ortak mirası olan bilim, sanat ve felsefenin getirdiği buluşlar, teknikler ve düzenlemeler ile mesela pek çok salgın hastalık neredeyse dünya genelinde tamamen önlenmiş, depremin en etkili yerlerinden olan Japonya’da bile depremlerde can ve mal kaybı asgari düzeye inmiştir.  Bu gelişmelerin birinci şartı bilim ve teknikteki yenilikler iken ikinci ve tamamlayıcı şartı da uygulamadaki mükemmellik arayışıdır. Bu arayışın da iki yönü var kanımca. Biri yönetenler veya kurgulayanlar(kanun ve kural koyucular), diğeri ise yönetilenler; yani mevcut kanunu, kuralı uygulaması gerekenler, yani halk, yani hepimiz.  Yaşadığımız çağda ve ortamda bize sunulanların yasal, kurallara uygun, doğru, ha...