DAVET, TERCİH VE SEÇİM

DAVET, TERCİH VE SEÇİM

   Beş ay içinde biri yerel seçim diğeri de cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere iki seçim yaptık. Seçmenler 30 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde aday ve parti bolluğunun yanında 10 Ağustos'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde sadece üç aday arasından seçim yaptı. Demokrasi ve özgür iradenin gereği her iki seçimde de bazı seçmenler sandığa gitmemek suretiyle hiç bir adayı tercih etmediler. Yerel seçimlerde %90 civarında olan katılım cumhurbaşkanlığı seçiminde %70 civarında gerçekleşti. Sonuçta çoğunluğun seçimleri ile bütün ülkenin yönetimi şekillenmiş oldu. Demokratik yönetim sisteminin gereği böylece yerine getirilmiş oldu. 

   Demokrasi kültüründe insanlar özgür iradeleri ile aday olur veya adayları desteklerler ya da mevcut siyasi parti ve/veya adaylardan hiçbirini benimsemedikleri için tercihlerini oy vermemek şeklinde kullanabilirler. Temel insan haklarından olan inanç, fikir ve vicdan özgürlüğü de bunu gerektirir. Hiç kimse cinsiyeti, ırkı, dini, yaş grubu, coğrafi bölgesi, ana dili gibi tabii ve fıtri özelliklerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutulamayacağı, kınanamayacağı ve yargılanamayacağı gibi siyasi, dini, felsefi ve benzeri görüşleri nedeniyle de ayrımcılığa tabi tutulamaz, kınanamaz ve yargılanamaz. Bu bağlamda insanlar kendi inanç, fikir veya siyasi görüşlerini açıklayabilirler ve diğer insanlara kendi görüşlerinin doğruluğunu ve geçerliliğini anlatmaya çalışabilirler. Karşıt görüş veya inanışta olanlar da elbette ona karşı kendi görüş veya inanışlarını söyleyebilirler. Bu tarz bir ilişki oldukça medeni/çağdaş ve insani bir davranış biçimidir. Bu ilişki biçimi ne kadar yukarıda kısaca özetlediğim gibi gerçekleşirse o toplumun yapısı o kadar güçlenir ve geleceği de o oranda sağlam temellere oturtulmuş olur.

   Aksi halde karşıt görüşlü birey ve gruplar arasında çatışmacı, şiddet eğilimli veya en hafifinden ötekileştirici ve ayrımcı bir ilişki biçimi ise topluma zarar verir. Bu çeşit bir ilişki bireylerin ve toplumun sağlıklı gelişimine engel olduğu gibi maddi ve manevi yönden de hastalıklı bir bünyeye sebep olur.

   Son beş ay içinde yaşadığımız seçim süreçlerine baktığımda, yukarıdan aşağıya; seçimlerin öncesinde karşılıklı olarak hakaret, aşağılama, yalan ve iftira ile birbirinin yolunu kesme çabaları, seçim sonucunda ise yine aynı tavırla birbirlerine sataşmalarına şahit olduk.

   Hiç kimse masum değil!

   Evet hiç birimiz masum değiliz!

   Bir gruba veya şahsa yönelik kin ve nefretimiz bizi adaletten ayırmamalı.

   Kardeş, akraba, dost ve arkadaşlarımız ile ilişkilerimizde siyasi, dini, felsefi ve benzeri görüşler nedeniyle en ufak bir çatışmayı ve şiddete varacak en küçük bir hareketi aklımızın ucundan dahi geçirmemeliyiz. Tartışma ve münazara sınırlarını aşmadan fikirlerimizi açıkça beyan edebilmeliyiz. Unutmayalım ki bir konuda bilgi ve fikir sahibi olmayanlar hakaret ve çatışmayı yol edinirler.

   Affetmek için karşımızdakini beklemeyelim.

   Biz Türkiye topraklarında yaşayan her renkten ve her desenden insanımızla bir ve beraber barış içinde olursak her şeyi başarabilecek potansiyele sahibiz. İstiklal Marşı'ndaki gibi; "hangi çılgın sana zincir vuracakmış şaşarım".

   Birbirimize sevgiyle yaklaşıp anlamaya çalışırak(empati) çok şey üretebileceğimizi düşünüyorum.

   Her şeyin başında "söz" vardır bunu unutmayalım.

  Yunus Emre'nin dediği gibi;

Sözü bilen kişinin, 
Yüzünü ak ede bir söz 
Sözü pişirip diyenin, 
İşini sağ ede bir söz 

Söz ola kese savaşı, 
Söz ola kestire başı 
Söz ola ağulu aşı, 
Yağ ile bal ede bir söz 

Kişi bile söz demini, 
Demeye sözün kemini 
Bu cihan cehennemini, 
Sekiz cennet ede bir söz 

Yunus şimdi söz yatından, 
Söyle sözü gayetinden 
Pek sakın o şah katından, 
Seni ırak ede bir söz

   Sevgili kardeşlerim, büyüklerim, arkadaşlarım, gelin hep birlikte sözün güzeline uyalım, sevelim, sevinelim, sevilelim, sevgi ile yaklaşalım her işe. İnanın bu dünyada kötülük ve nefret hiç kazanmadı ve kazanmayacak!

Gelin biz tercihimizi sevgiden, kardeşlikten ve iyilikten yana yapalım.

Emin olun bu seçimde kaybeden olmaz!

Peyami Bayram 
İstanbul
12/08/2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK