Dijital Çağ ve Sosyal Medya
İçerisinde bulunduğumuz dijital çağın kişisel yaşantımıza, aile hayatımıza, hısım-akraba, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerimize ne kadar etkisi olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bir kısım olumlu etkilerin yanında pek çok olumsuz etkilerinin olduğunu herkes konuşuyor bu dijital çağın. Çoğu zaman şikayetçi olduğumuz gittikçe bozulan ilişkilerin tek sorumlusu olarak yaşadığımız çağı ve çevreyi göstermek artık sıradanlaştı sanırım. Bence teknik olarak "süper iletişim çağı" diyebileceğimiz bu devir aslında insani iletişimin çok yara aldığı, yanıltma ve yanılsamaların birbirine girdiği, normların yerle bir edildiği, formların ise tanınmaz hale getirildiği tarihin farklı bir evresine geçiş süreci olarak tarihe geçecektir.
Bu çağın geleceğinde ya büyük bir çöküşün ve felaketin ya da insanlık tarihinde yeni bir medeniyetin kuruluşuna şahit olacaklar o günleri görebilenler.
Çöküşün bir parçası olmamak ve yeni bir medeniyet inşasının temellerinde bir nebzecik de olsa katkımız olması için yapmamız ve yapmamamız gerekenleri herkes kendi özelinde tek tek gözden geçirerek titizlikle hayatında tatbik etmelidir.
Ben kendimce aklıma gelen ve uygulamam gerekenleri şöylece not ettim:
1. Yüz yüze iletişim birinci sırada olmalıdır. İnsanların birbirleri ile göz teması kurarak yaptıkları iletişim en sahici ve etkili iletişimdir. Bunun dışındaki bütün dijital, sesli, görüntülü ve benzeri iletişim çeşitleri ise sadece herhangi bir haber, bilgi veya doküman paylaşımı için kullanılan vasıtalar olabilir, sadece o kadar.
2. Her türlü dijital ortamdaki bilgi ve belgelerin güvenirliği kanıtlanmadan veri olarak kabul edilmemelidir. Herkes sanal alemde gördüğü her türlü haber ve bilgiyi doğruluğunu ve güvenilirliğini teyit etmeden kabul etmekte, bununla da kalmayıp bunu paylaşarak yaymaktadır. Bu da enformatik bir kirlilik oluşturmakta, hem yalan yanlış bilgilerle zihinleri dejenere ederek toplumu ifsad etmekte, hem de gereksiz malumatla beyinleri doldurarak faydalı iş yapma potansiyeli sekteye uğratılmaktadır.
3. Dijital ortamlarda kişisel ve ailevi bilgilerin paylaşılmasının pek çok sakıncası olduğundan sadece birebir iletişimler vasıtasıyla paylaşılmasının uygun olacağı. Bilinmesi gereken en basit kural şudur: evinize, mahreminize girmesini istemediğiniz, çocuklarınızın görüşmesinde sakınca gördüğünüz kişiler bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarınızın içinde.
4. Sosyal medya platformlarında arkadaşlığın gerçek hayattaki ile bir ilgisinin olmadığının mutlaka bilinmesi gerektiği. Yıllar önceki okul arkadaşınız, çocukluk arkadaşınız, asker arkadaşınız, uzun zamandır hiç görmediğiniz akrabanız ve buna benzer onlarcası ile aslında ortak olan pek fazla şeyinizin olmadığını sadece hayatın bir bölümündeki herhangi bir ortak mekan, zaman veya kişiler olduğudur. Bu ise sahici bir arkadaşlık veya dostluk ilişkisi değildir. Bir kişinin bir sosyal medya ortamında onbinlerce arkadaş, takipçi vs. olması onun için ciddi bir yanılsamaya sebep olabilir. Gerçek hayatta bu insan ihtiyaç duyduğunda bir ünite kan, bir öğün yemek, bir fincan kahve içimlik bir sohbet için bir tek kişiyi bile bulamayabilir.
5. Gerçek hayatta yapmadığını sosyal medyada söylemenin en basitinden bir ahlak sorunu olduğunun fark edilmesi gerektiği. Bir çok insanın sosyal medyada takma isimlerle ve/veya farklı kimliklerle dolaştığını herkes biliyor. Gerçek hayatta böyle maskelerle ve sahte kimliklerle dolaşmak ne kadar ahlaksızca ve ahlaksızlığa kapı aralayan bir durumsa sanal alemdeki daha da beter bir durumdur.
6. Ahlakın ve erdemli davranışların her yönüyle sosyal medya ve dijital ortamlarda da hassasiyetle gözetilmesi gerektiği. Klavye ve ekranın arkasına gizlenerek sahte kahramanlıklar göstermek hiç inandırıcı olmuyor, kimseye de bir fayda vermiyor.
7. Bilginin esas kaynağının dijital ortam olmadığı, hele sosyal medyanın hiç bir şekilde bilgi kaynağı olmadığının mutlaka bilinmesi. Bilgi ve hikmeti arayanların sanal ortamdan alacakları bir şey yok, belki çok sınırlı oranda verebilecekleri bazı şeyler olabilir.
8. Sosyal medyanın sadece adının sosyal olduğu, gerçekte ise bir sosyalleşmeden öte insanı asosyal hale getiren içe kapanık kapalı bir ortam olduğunun bilincine varmak. Bu meyanda sosyal medyadaki en çok beğeni alan paylaşımların dahi kapı komşusuna verilen bir selam ve güler yüzün yanında hiç bir değeri olmadığını ifade etmeliyim.
Peyami Bayram
29/03/2015
İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.