Seçmenler ne seçer ve seçilmişler ne yapar?
Çok taze bir seçimin ardından demokrasi, seçimler ve seçilmişler ile bir de bu sistemin sağlıklı işlemesi için olmazsa olmazı hukuk üzerine düşündüklerimi kısaca paylaşmak isterim.
Demokratik yönetimlerde seçim bir sonuç değil bir süreçtir aslında. Bu süreçte halk demokratik hayata imkanları, kabiliyetleri ile bilimsel ve entellektüel potansiyelleri nispetinde katılım sağlar. Bunun en asgarisi seçim günü sandığa giderek oy kullanmaktır.
Siyasi partilerin maksatları ise ülke yönetimine demokratik yollarla gelmektir.
Hukuk da hem ülkenin anayasa ve yasalar ile adaletle yönetilmesi hem de yönetim sisteminin ve demokratik hakların korunmasını, denetlenmesini sağlayan kurallar bütünüdür.
2018 seçimleri ile ilk defa tanıştığımız cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile beş yıl süreliğine yasama organı olarak TBMM’de görev yapacak partili veya bağımsız milletvekilleri ve yürütmenin başı olarak da cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Yürütme organı olan bakanlar kurulu ise seçilen cumhurbaşkanının seçtiği kişilerden oluşmaktadır.
Bu sistemde demokratik ilkeler gereği partiler seçim bölgelerinde milletvekili adaylarını belirleyerek halkın oyuna sunulmak üzere Yüksek Seçim Kurulu’na bildirir.
Buraya kadar belki bilinen şeylerden söz ettim. Bu bağlamda iki ayrı hakkın yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum;
- Milletvekili adaylık süreci partilerin liderlerinin iki dudağı arasından kurtarılmalı, partilere ön seçim şartı getirilmeli. Seçim bölgelerinde parti üyelerinin en az yüzde 51’nin katılacağı ön seçim yapılmalı. Böylece en azından bir partiye üye olarak aktif siyaset yapan vatandaşların kendi oy verecekleri adaylarını belirlemeleri sağlanmış ve demokrasi tabana yayılmış olur. Bu demokratik hukukun tam olarak tahakkuk etmesi için aktif siyasetin içinde olan seçmenin hakkıdır.
- Cumhurbaşkanı adayları kazandığı takdirde çalışacağı kadroyu seçim kampanyası dönemi başlarken resmî olarak açıklamalı. Kimlerin hangi görevlere getirileceğini ve sorumluluklarının ne olacağını, hükümet programı dahil seçmenlere önceden ilan etmeliler. Kuru ve mesnetsiz seçim vaatleri unutulup gidiyor. Enkaz devraldık ve benzeri savunmalarla seçim sonrasında başka bir tabloyla karşı karşıya kalıyor seçmen kitlesi. Sadece cumhurbaşkanı adayları değil yardımcıları ve bakanlar kurulu adayları da görev alanları ile ilgili plan ve projeleri ile ilgili rakipleri ile kamuoyu önünde tartışmalıdır. Bu şekilde daha şeffaf ve rekabetçi bir sistem olur. Bu şekilde üretilen ve ilan edilen plan ve projelerin hem takibi daha kolay olur hem de kazanan taraf eğer karşı tarafın makul projeleri varsa onları da alıp kullanabilir. Bu da yine demokratik hukukun tam olarak tahakkuk etmesi için tüm seçmenlerin hakkıdır.
Ben böyle düşünüyorum. Ne bileyim belki de siyaset erbabı bunları çoktan düşünmüştür ama uygulamak işlerine gelmemiştir. Olsun, ben bunları sıcağı sıcağına yazıp buraya bırakayım da. Ne olur ne olmaz. Söz uçar yazı kalır.
Bence bunlar istikbal ve istiklalimiz açısından önemli konulardır. Çünkü her zaman aklımızda tutmalıyız ki; Türkiye Cumhuriyeti dünyanın umududur ve Türk tüm dünya mazlumları için beklenendir.
Peyami Bayram
2 Haziran 2023
Arnavutköy, İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.