Ey iktidar sahipleri,

Bu gidişatı iyi okuyun. Yoksa sizin gidişatınız olur bu olaylar.
Ben iktidarım, ben güçlüyüm, ben çoğunluğum vs diyerek her aklıma eseni, her işime geleni yaparım, kimseyi de dinlemem diyemezsiniz.
Hani balkon konuşmasında "bize oy vermeyenlerin de hakkını gözeteceğiz, onların da hükümetiyiz" demiştiniz. Ne oldu da halkın bu yoğunlaşan tepkisine kulak tıkıyorsunuz?

Evet beşer şaşar, hata yapılmışsa ve birileri bunu dile getirmişse hatadan dönmek fazilettir. Nerde o eski faziletliler?!
Bu basit bir parkın üç beş ağacının kesilmesi meselesi iken korkarım provokasyonlarla çok farklı mecralara sürüklenmeye meyyal bir duruma dönüşüyor.

Her ne kadar tam anlamıyla adil bir sistem olduğuna inanmasam da yine de demokratik yollarla iktidarların değişmesi gerekir. Siz demokrasinin halkın sesine kulak verme veya yukarıda bahsettiğim sizin söyleminizde de geçen oy vermeyenlerin de hakkını koruma prensibine riayet etmezseniz yine demokrasinin gereği olan sivil itaatsizlik, gösteri ve protestolar ile iktidardan uzaklaştırılırsınız. Hiç beklemediğiniz ve tahmin edemeyeceğiniz senaryolar bir anda sahneye konur ve bir de bakarsınız ki siz de figüran olmuşsunuz. Lütfen bu oyunlara zemin hazırlamayın. Kaos ortamları emperyalist ve kapitalist güç odaklarının işine yarar her zaman. Sizin açınızdan iktidarınızı ve benim açımdan ülkemizi kurtarmak için bu faşizan yöntemleri, bu tekebbürü, azınlık dahi olsa halkın sesine kulak yıkamayı terk edin. Yoksa sizin de sonunuz gittikçe azgınlaşan diktatörler, firavunlar, şahlar, padişahlar gibi büyük bir yıkım olur.

Ben sizin yıkılışınızın halkın başarısı olacağına sevinenlerden olmayacağım. Çünkü bu tür yıkılışlarda altta kalanın hep fakirler, işçi/emekçi ve sade vatandaşlar olduğunu biliyorum. Irk, dil, din, mezhep, bölge ve sınıf farkı gözetmeden ülkemin bütün insanlarının canına, malına, işine, nesline, ırzına/ namusuna ve inancına zarar gelmesini istemiyorum.

Barış söyleminizi burada da gösterin.
Ey halkım,
Siz de işi şirazesinden çıkaracak provokasyonlara kapılmayın. Demokratik bir hakkın kullanımını kaosa gidişin bir basamağı yapmayın. Lütfen kendinizi kullandırtmayın!

Peyami Bayram
1 Haziran 2013
İstanbul

Not:
Yukarıdaki yazıyı 31 Mayıs 2013 gecesinde başlayan ve Gezi Olayları olarak yakın tarihimize kaydedilen olayların sıcağındayken yazmıştım.
Bu olayların ilerleyen günlerinde gerilim arttı, provokasyon bariz bir şekilde olayları şirazesinden çıkarttı. Polis daha da sertleşti. Ancak iktidar sessiz geri adım atarak bahse konu projeyi rafa kaldırdı. Başbakan protestocuların temsilcileriyle görüştü.
Aradan sekiz yıl geçti. Bu sekiz yıl içinde 17/25 Aralık, MİT Başkanı'na operasyon girişimi, ve nihayetinde hain bir darbe teşebbüsü yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti hükümet sistemi anayasa değişikliği ile başkanlık sistemine geçti.
Gezi olayları ile ilgili hala devam eden davalar bulunmaktadır.

1 Haziran 2021

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK