FETİH RUHU

FETİH RUHU

Büyük atamız Fatih'in bize bıraktığı mirası Konstantin'in fethinden ibaret görmek onu anlamamaktır. Çaldıran kahramanıyla, Plevne gazisini, Mehmet Akif'le Hüseyin Avni'leri de içerisine alan bu muhteşem miras, Türk milliyetçiliğidir. 

Fatih'in devletinin belli başlı üç karakteri vardı. 
I. Öncelikle merkeziyetçi idi. Üç kıtaya yakın devlet ülkesini bir merkeze sımsıkı bağlıyordu. Eski Roma İmparatorluğunun koyu merkeziyetçiliği bizde adalet ve mesuliyet prensiplerine bağlı olarakakla hayret veren bir hukuk ve ahlak nizamı içinde yaşatılmakta idi. 
II.Bu devletin diğer karakteri otoriteli oluşuydu. Lakin onda otorite yani tam iktidar, orta çağın İngiltere Krallığıyla, Papalık devletinde olduğu gibi hükümdarın keyf ve iradesinden doğma değildir. Halkın dimağını teşkil eden ilmiye sınıfına yani münevverlere dayanır ve her hareketinden Allah'a hesap vereceğini daima hisseder. 
III. Bu devletin üçüncü karakteri hür bir totalitarizme dayanmış olmasıdır. Yani bu devlet, halkın bütün ihtiyaçlarına uzanır ve onları karşılamaya çalışır. Asri demokrasilerle farkı, asri demokrasilerde iktidar halktan devlete doğru yükselen, tecrübi bir gerçeklik olduğu halde, Fatih'in devletinde devletten halka inen bir andlaşma ve yürütme kudretidir. Rasyonel (akli) bir gerçekliktir. Demokraside ayaklar başı yürütür otorite rejiminde ise baş ayakları idare eder. 

Osmanoğulları'nın çok kuvvetli ve sarsılmaz oluşunun sebebi, önceden pek mükemmel ve insanı her sahada idareye muktedir bir hukuk sistemine, İslam hukukuna sahip oluşları idi. Yüzyıllar fetihlerin kapısıdır. Biz mazide büyük fetihler yapmış bir milletiz. Biliyoruz ki, fethin bir çok şekilleri vardır. Kılıçla ve şiddetle fetih yapılır, kalemle ve hitabetle fetihler yapılır, siyaset ve maharetle fetih yapılır ve en önemlisi kalp yoluyla fetihler yapılır, aşkın dünyamızda nice fetihler yaptığına şahidiz. 

Bize bir fetih lazım... 

Bu fetih ebedi olacak... 
Ruhlarımızda yapılacak. 

Bu fetih, kılıçlarınki kadar kolay değil, sahte şereflerinki gibi hayali değil, ihtiraslarınki gibi süfli değil. Eğer eşyadaki çokluğun ruhlarınızdaki birliğe götürücü bir basamak olduğunu kabul ediyorsanız ve kin ile ithamlarınızı içinizdeki aşk ateşinde eriterek çoklukta birliğin sevgisine ulaşabilirseniz... Eğer hayatı sevdiğiniz kadar, bazan ondan da çok, hakikatleri sevecekseniz, kainattaki nizama benzer bir nizamı ruhunuzda kurmaya ve kudretiniz varsa, ibadetlerini alış veriş olmaktan çıkararak, alış verişlerinizi de ibadet haline koyabildinizse, bütün ruh ve beden kuvvetlerinizi bir ilahi emir yolunda seferber edebildinizse... İnsanlara temasınızda Kur'an'a temas halindeki hörmet ve vecdi bulabildinizse, vücudunuzun ve ruhunuzun en derinlerine kadar indirilen darbeler, sizde sadece Hakk'a şükür, hilkate itaat ve kadere teslim olma iradesini attırıyorsa... Eğer bütün bu meziyetlerin ruhlarınıza bağışladığı hürriyetle harekete geçecekseniz, FETİH MÜYESSERDİR... 

Fatih'in çocukları! 

Putlarımız yoktur, aşkımız imanımız vardır. En üstteki kuvvete değil, en üstteki Kitab'a uzanınız. İradesiyle harikalar yaratan Fatih'in beldesinde hala sihre inananlar, kaderini piyangoya bağlayan aileler, vahşi boğuşmalardaki muvaffakiyetleri alkışlayan genç nesiller ve her yabancı kültürün meddahı ve esiri körpe dimağlar dolaşıyor. 

Bize mutlaka bir inkılap lazım. 

Asla yapılmayan inkılap. Fatih Sultan Mehmet'in mübeşşir ve mürşid olduğu bu inkılabın rüyasını hiç görmüyor musunuz? Büyük fetihler,büyük irade hareketleridir. İnsanı gerçek değerini teşkil eden sonsuzluğa yöneltmiş irade, sonsuz fetihlerin iktidarına sahiptir. İmansız irade ise, sonsuzluğu kaybetmiş, onunla rabıtayı kesmiştir. Dünya nimetlerine köle olur, menfaatlere esir, heveslere hizmetkar olur. Serveti, devleti, tahakkümü, zevklerle dolu gururu sever. İradenin böyle düşüş devirleri, milletlerin yıkılış devirleridir. İradenin iflası, insanın iflasıdır. Böyle devirlerde yeryüzü zulüm ve yalanla dolar. 

Fatih, kendini kaybettiği anda zalim olur. Onun zalim olmamak için bir an bile kalbini kaybetmemesi lazımdır. En büyük fetih esnasında irade sonsuzlukla rabıtasını kestiği anda en büyük musibeti doğurabilir. İşte, İskender'lerin, Sezar'ların, Cengiz'lerin fetihleriyle insanlığa getirdikleri felaketlerin sebebi budur. Gerçek hürriyetin şartı ve belirleyicisi insana verilen değerdir.

Nurettin TOPÇU
Büyük Fetih

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK