Biz bugün İstanbul'da sadece yaşıyoruz, duymuyor ve düşünmüyoruz.

Geçen asırda Amerika'dan gelen idealist bir mühendis, Hamlen, Hisar'daki surların tepesine çıkarak İstanbul'a baktıktan sonra, "Fatih bu şehri bu tepelerden fethetmiş ben de bu milletin kültürünü yine bu tepeden işgal edeceğim!" diyerek kolejin kendi adıyla anılan ilk binasını bu surların yanıbaşına kurmuştu.
Berlin büyükelçiliğinden dönen Ahmet Vefik Paşa oradaki arazisini bu idealist Amerika'lıya satmış ve padişah Abdülaziz'in bir gafletiyle kolejin burada yaptırılması izni kendisine verilmişti.
Sonradan bu hâdiseyi millî vicdanında hârikulâde bir tepki ile karşılayan vatanperver padişah Sultan Abdülhamid Han bunu affedememiş ve Ahmet Vefik Paşa öldüğü zaman nâşının, vasiyeti gereğince Eyüp'teki aile kabristanına gömülmesine müsaade etmeyerek protestanlara sattığı arazinin hemen önünde defnedilmesini emretmiş ve merhumun protestanların çan seslerini işitmesini temenli etmişti.
Hamlen'in: "Bu milletin kültürünü bu tepelerden fetedileceği" emellerine hayat verici ellerin imzaladığı Lozan muahadesi, Maarifte kapitülasyonları kabul ederek Fatih'in çocuklarını milli maarife uzun zaman hasret yaşamaya mahkûm etti. Zahirde lisan öğretmek iddiasına bağlanarak yabancı kültürleri milletin ruhuna karıştıran bu sistem kadar  milletin hayatına tehlike getirici bir şey tasavvur olunamaz.
İtiraf edelim! Hiç olmazsa şu hakikati söylemekten çekinmeyelim: Biz bugün İstanbul'da sadece yaşıyoruz, duymuyor ve düşünmüyoruz. Yeni fetih iradelerine gönül vermesini bilmiyoruz ve birkaç asırdır, memurun endişesi İstanbul'dan başka bir yerde çalışmamaktır. Doktor için de kazanç hırsları İstanbul'da barınıyor. Tüccar için de sömürme emelleri İstanbul'dadır.
Bu hırslara bu süflî emele bir son vermeliyiz. Burada millet bütçesine parazit değil, millet hayatına önder olacak bir üniversite kurmalı ve burada milletin tekrar özüne dönebilmesinin temellerini atmalıyız.
Nurettin TOPÇU "Büyük Fetih"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstikamet ve istikamet açısı

Hürriyet Kasidesi Şiiri ve Çözümlemesi - Namık Kemal

EŞEK ve EŞEKLİK