Eğitim sistemindeki doldur-boşalta bir son verilmelidir
Türkiye'de 61 bin 936 okulda, 9 milyon 27 bin 343'ü erkek, 8 milyon 505 bin 645'ini kızların oluşturduğu, 17 milyon 532 bin 988 öğrenci eğitim görüyor. Bu kurumlarda 405 bin 496'sı erkek, 468 bin 251'i kadın olmak üzere 873 bin 747 öğretmen, 562 bin 882 derslikte görev yapıyor.
Yurt genelinde resmi ve özel 5 bin 430 anaokulundan 1 milyon 59 bin 495 öğrenci faydalanırken, bu kurumlarda 25 bin 858 öğretmen çalışıyor.Okul öncesi eğitim alanların 555 bin 194'ü erkek, 504 bin 301'i kız öğrenci. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise 50 bin 466 derslik bulunuyor.
Türkiye'de 28 bin 532 ilkokulda, 2 milyon 850 bin 72'si erkek, 2 milyon 724 bin 844'ü kız olmak üzere 5 milyon 574 bin 916 öğrenci eğitim görüyor. Bu okullarda 243 bin 305 derslikte, 288 bin 444 öğretmen görev yapıyor.
Ortaokulda ise 17 bin 19 eğitim kurumunda okuyan 5 milyon 478 bin 399 öğrencinin, 2 milyon 762 bin 595'ini erkekler, 2 milyon 715 bin 804'ünü de kızlar oluşturuyor. Ortaokullarda 280 bin 804 öğretmen, 128 bin 551 derslikte eğitim veriyor. Açıköğretim ortaokulunda ise 298 bin 148 öğrenci eğitim alıyor. Açıköğretim ortaokullarındaki öğrencilerin, 189 bin 35'ini kızlar, 109 bin 113'ünü erkekler oluşturuyor.
Açıköğretim de dahil 10 bin 955 resmi ve özel lisede, 2 milyon 859 bin 482'si erkek, 2 milyon 560 bin 696'sı kız olmak üzere 5 milyon 420 bin 178 öğrenci okuyor. Liselerdeki öğrencilerin, 3 milyon 916 bin 521'i devlet okullarında, 196 bin 663'ü özel okullarda, 1 milyon 306 bin 994'ü ise açık liselerde okuyor.
Bu haber tamamen resmi rakamları veriyor.
43 yıldır Türkiye'deki eğitim sistemini bir öğrenci, öğrenci velisi ve meraklı ve ilgili bir vatandaş olarak yakından takip etmekteyim.
Konunun teknik detayları, devletin ve/veya hükümetlerin milli eğitim stratejileri/politikaları, müfredat, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve buna benzer konulara girmek niyetinde değilim. Özellikle okullarımızdaki boşa geçen zamanın nasıl bir israfa sebep olduğunun altını çizmek ve bu konuda yetkilileri uyarmak niyetindeyim.
Hepimizin bildiği gibi okulların açıldığı ilk iki hafta ve kapanmadan önceki son iki hafta çoğunlukla okullarda bir boşluk olmaktadır. Bunun sebeplerine hiç girmeyeceğim, doğrudan sonuçlar üzerinden bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Bahsettiğimiz süre dört hafta, yirmi iş günü, ortalama günlük 6 ders saatinden 120 ders saati demektir. Aslında birinci ve ikinci yarıyı başlangıç ve bitişlerini ayrı ayrı ele alsak bu rakam daha da artacaktır ama biz bu kadarını ele alalım.
Bu durumdan iyi niyetli olarak şunu anlıyorum ki; aslında uygulanan müfredatı tamamlamak için kalan süre bizim eğitim sistemimiz içinde yeterli olmaktadır.
Yaklaşık 61.936 okulda ve 562.882 derslikte 17.533.000 öğrenci 873.747 öğretmenle birlikte hiç bir ders işlenmeyen 120 ders saatinde toplamda elektrik, su , öğretmenlere verilen ders saati ücreti, kullanılan diğer kırtasiye vs masrafları için benim hesaplamalarıma göre yaklaşık olarak bir milyar TL hazineden harcanmaktadır, öğrenci ve öğretmenlerin yol masrafları, şehir trafiğine kattıkları yoğunluk ve diğer etkileri hesaplamak ayrıca bir uğraş gerektirir. Konunun psikolojik, pedagojik, sosyolojik, ahlaki, disiplin ve daha pek çok alanda olumsuz etkilerinin olabilirliğini bir kenara bırakarak sadece maddi anlamdaki kayıplar ve alternatif kazançları irdelemek istiyorum burada.
Boşa geçen bu sürenin, yani her bir öğretmen ve öğrenci için 120 saatin alternatif olarak nasıl daha verimli hale getirilebileceği üzerinde düşünürsek. Bu kadar sürede ve bu bütçe ile;
- Öğrencilere herhangi bir sanat, meslek veya spor alanında uygulamalı eğitimler verilebilir, belki öğretmenler de bu şekilde farklı bir alandaki yeteneklerini geliştirir ve aynı zamanda öğrencileri ile daha iyi bir iletişim imkanı doğar.
- Öğrenci ve öğretmenlere şehir içinde ve şehir dışında eğitici nitelikli kültür turları düzenlenebilir.
- Öğrenciler bulundukları bölgede farklı iş kollarında çıraklık eğitimine tabi tutulabilir.
- Kitap okuma alışkanlığı geliştirmek için programlar hazırlanabilir.
- Bu süre tamamen yabancı dil eğitimi için kullanılabilir.
- Bir dizi sosyal sorumluluk projeleri öğrenci ve öğretmenlerle birlikte yerine getirilebilir.
Bu saydıklarıma çok daha farklı öneriler de eklenebilir elbette. Yeter ki okullarda mevzuat/müfredat/bürokrasi gereği doldur-boşalt yapmak yerine gelecek nesiller için azami faydayı elde etmek hedef alınsın.
Peyami Bayram
04/06/2015
İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.