Kayıtlar

Otuzuncu yıldönümü

Hiç unutur muyum? Bugünü; Seninle yuva kuralı, tam otuz yıl oldu, kalbim sevgiyle, yuvamız huzurla doldu. Çok şükür, her anımda sen varsın sevgili yarim,  seninle birlikte bahtiyarım, hayat seninle güzel, canım eşim, güzel karım, öteki yarım. Peyami BAYRAM 5 Ocak 2021 Arnavutköy, İstanbul

Kulluk

Resim
Kimi mumdan, Kimi kuldan, Kimi puttan, Kimi mabuddan.. İnsanın bu hali daim olsa; hep öyle boynu bükük ve aciz.  Dünyada ne zulüm kalır ne de bir acı iz... Peyami Bayram  28 Nisan 2017 Budapeşte

Sorunlardan Kaçış

Resim
Nasrettin hoca evinin önünde kaybettiği bir şeyi arıyormuş. Komşusu bunu görünce ne aradığını sormuş, hoca evin anahtarını kaybettiğini, onu aradığını söylemiş. Komşusu da onunla aramaya koyulmuşken bir ara hocaya anahtarı nerede kaybettiğini sormuş, hoca “samanlıkta” deyince komşu şaşkın bir şekilde “neden burada arıyorsun?” dediğinde hoca “samanlık karanlıktı” diye cevaplamış.  Her insanın çeşitli sorunları vardır muhakkak. Sorunu olmayan insan yoktur. Bir kişi sorunum yok diyorsa ya sorunun farkında olamayacak kadar akıldan yoksundur, ya da sorunun üstünü örtmeye çalışıyordur.  İnsanı rahatsız eden her şey birer sorundur elbette. Doğal olarak insan bu sorunlardan kurtulmak ister ve bunun için bir çözüm üretmeye çalışır. İyi eğitimli, yaşı, konumu ve tecrübesi de olsa insanlar bazen kendi başlarına sorunlarının üstesinden gelemezler. Sorunu gidermede aile, bir dost, bir hekim, bir avukat,  bir danışman, bir yardımsever, öğretmen veya kamu yönetimi çözüm mercii olabilir....

Günahların Şahsiliği ve Sonuçlarının Genelliği

Resim
Günah dini bir kavram olmasının yanında çoğu zaman ahlaki bir durumu da ifade eder. Günahlar genellikle ferdidir. Yani organize bir suç olmaktan öte bireysel bir davranıştır. Bazı günahlar müştereken işlense de sonuçları itibariyle her günahkar günahının cezasını tek başına çeker.  Günahlarda her zaman bir veya bir kaç fail vardır ama sadece bazı günahların doğrudan bir mef'ulü, yani bu eylemden etkileneni veya mağduru vardır. Lakin neredeyse bütün günahlar toplumu, insanlığı, çevreyi ve hatta tarihi de etkiler.  Örnek mi istersiniz? Mesela alkol ve uyuşturucu en kişisel bilinen günahlardır. Ancak bunların trafik kazalarından, şiddet olaylarına, cinayetlerden çevre kirliliğine ve dağılan ailelere kadar etki alanı saymakla bitmez.  Hırsızlığın, yolsuzluğun, fuhşun, rüşvet ve yolsuzluğun bireysel bir suç olduğunu zaten hiç kimse düşünmez ve iddia etmez. İnsan öldürmek ve daha büyüklerini saymaya bile gerek yok sanırım. İşte böyledir; irili ufaklı tüm günahlar kişinin kendis...

Ölesiye yaşamak

nefes almak kadar kolay, nefes vermek kadar zor; ölesiye yaşamak.. hakikatten bîhaber arzuların peşinde hayallerin izinde nefsin pençesinde ölesiye yaşamak uykusuz rüyalarda, aşksız hülyalarda, bilinmez diyarlarda,  kimsesiz ücralarda ölesiye yaşamak.. ihtiras peşinde, mülkiyet derdinde, faniler izinde, dünya zevkinde ölesiye yaşamak.. nefes almak kadar kolay, nefes vermek kadar zor; ölesiye yaşamak.. Peyami Bayram 28 Aralık 2024 Arnavutköy, İstanbul 

IRAK İZLENİMLERİM

Resim
  Irak (Arapça: العراق el-‘Irāk; Kürtçe: عێراق Êraq), resmî adıyla Irak Cumhuriyeti (Arapça: جمهورية العـراق el-Cumhūrīyyetü'l-‘Irākīyye; Kürtçe: كۆماريى عێراق Komarî Êraq), Batı Asya'da bir ülkedir. IRAK, kuzeyde Türkiye, doğuda İran, güneydoğuda Kuveyt, güneyde Suudi Arabistan, güneybatıda Ürdün, batıda ise Suriye ile sınır komşusudur.  Başkenti ve en büyük şehri Bağdat olan federal parlamenter cumhuriyet ile yönetilen bir ülkedir. Bugün Irak, Orta Doğu'da yer alan stratejik konumu ve sahip olduğu petrol rezervleri ile Körfez'in önemli ülkelerinden biri durumundadır. Irak savaştan önce, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden sonra dünyanın en büyük üçüncü petrol rezervine sahipti. Amerika'yla savaştan ve işgalden sonra üretimde önemli düşüşler olmuştur. Fakat doğal rezerv sıralamasındaki yerini korumaktadır. İngiliz mandası (1920-1932) Modern Irak, 1920'de Osmanlıların I. Dünya Savaşı'nda yenilmesiyle birlikte İngilizlerin, Osmanlı eyaleti o...

Kim suçlu?

Resim
İnsanlık tarih boyunca deprem, sel, çığ gibi doğal afetler yaşamıştır ve hâlâ yaşanır. Bu afetlerde bazen binlerce insan ölür, hatta bir kentin tamamı bile yok olur. Veba, tifo, dizanteri gibi salgın hastalıkların da böyle neticeleri olmuş tarihte.  Çağlar boyunca insanlığın birbirine bıraktığı ortak mirası olan bilim, sanat ve felsefenin getirdiği buluşlar, teknikler ve düzenlemeler ile mesela pek çok salgın hastalık neredeyse dünya genelinde tamamen önlenmiş, depremin en etkili yerlerinden olan Japonya’da bile depremlerde can ve mal kaybı asgari düzeye inmiştir.  Bu gelişmelerin birinci şartı bilim ve teknikteki yenilikler iken ikinci ve tamamlayıcı şartı da uygulamadaki mükemmellik arayışıdır. Bu arayışın da iki yönü var kanımca. Biri yönetenler veya kurgulayanlar(kanun ve kural koyucular), diğeri ise yönetilenler; yani mevcut kanunu, kuralı uygulaması gerekenler, yani halk, yani hepimiz.  Yaşadığımız çağda ve ortamda bize sunulanların yasal, kurallara uygun, doğru, ha...

Göz boyama oyunu

Birileri "millet", ötekiler “cumhur”, başka birileri "halk", daha başkaları "ümmet", kimileri de "yurttaş" derken öyle anlamlar yüklüyorlar ki bu kavramlara; deyim yerindeyse tam bir göz boyama. Köşe başını tutmaya niyetlenen ya da köşe dönmek isteyen kimseler önce bir senaryo yazmışlar, sonra kendilerine bir rol biçmişler, role uygun bir kostüm ve ağızlarına da bir replik yamamışlar başlamışlar oynamaya.  Bunu böyle basitçe sıraladık diye bu işler öyle çok da kolay sanılmasın. Bu iş evvela kurnazca işleyen  ince bir zeka gerektirir, sonra maharetli bir azim ve elbet bu planın hasılatının toplanacağı münbit bir kitle lazım. İşte her şeyin hem başladığı hem de bittiği yer aslında bu kitle. Veya güruh.. Hakikatte başı kabak, karnı aç, çulsuz ve yalınayak olan bu kitlenin mevcut haline bakmadan vaatlere kanmasıdır esas mesele. Göz boyayıcıların kitlelerin önüne çıkıp da hoş ve aslında boş hayalleri gerçekle karıştırarak anlatması ama kendil...

Kimlik ve kişilik

İnsanlar birbirlerini ilk başta kimlikleriyle tanır.  Karşısındaki kimdir, adı ve sanı nedir, ne işle meşguldür, nerelidir gibi bir insanın genel kimlik bilgileriyle tanış olunur ilk önce. Muhatabın ilk baştaki kimlik bilgileri gerekirse ve ilişki uzarsa zaman içinde detaylanır. Aile, yakın çevre, ilgi alanları, geçmişi ve daha pek çok bilgi kişiye olan ilgi ve merak seviyesine göre karşılıklı olarak birbirine aktarılır. Samimi dostluklar da bu aşamadan sonra başlar genellikle. Çoğu kişi için bu yolla elde edilen kimlik bilgileri yeterli görülür, hele bir de ortak tanıdıklar ve ortak değerler olması ilişkide güven boyutunu da önemli ölçüde halleder. Lakin ilişkilerde ilk anda fark edilemeyen kimlikten çok daha önemli bir şey vardır; o da kişiliktir. Kişilik veya şahsiyet dediğimiz şey kimlikten tamamen bağımsız, oldukça karmaşık ve derin bir yapıdır. Bunun içine huy, mizaç, karakter ve ahlak gibi insanın içinin dışına yansıması olan duruş ve davranışların tamamı girer. Bunlar kişin...

PUT VE PUTÇULUK

Türkçe’ye  put  şeklinde geçen ve aslı Buddha ismine dayanan Farsça  but  kelimesi “bilinçli ve canlı olduğuna inanılan sûret veya heykel, tamamen veya kısmen bir dinî yapı içinde kurumlaşmış ibadet konusu haline getirilmiş maddî obje, Allah’tan başka ilâh edinilen nesne” diye tanımlanır. Batı dillerinde putun karşılığı olarak kullanılan  idol  “görünüş, şekil” anlamında  eidos  kelimesinden türetilen  eidolon dan gelir.  Hiç düşündünüz mü gerçekten nasıl bir Tanrı’ya inanıyor ve neye/nelere kulluk ediyorsunuz? Evet, hemen buna itiraz edip, “bu nasıl bir soru böyle” diyeceğinizi biliyorum. Bu suali ilk önce kendime yönettiğimi de belirtmek isterim. Kendimizle ve dostlarımızla hakikati konuşmayacaksak hiç konuşmayalım.  Yaşantımıza şöyle bir bakıp da “bilinçli ve canlı olduğuna inanılan sûret veya heykel, tamamen veya kısmen bir dinî yapı içinde kurumlaşmış ibadet konusu haline getirilmiş maddî obje, Allah’tan başka ilâh edinilen nes...