Kayıtlar

Şehir ve Biz

Resim
Büyük şehirlerde yaşayan insanlar olarak sık sık şu konularda ya dostlarla dertleşir ya da kendi kendimize yakınır dururuz; - şehrin yoğunluğu,  - kalabalığın boğuculuğu,  - trafiğin çekilmezliği,  - temel yaşam giderlerinin pahalı olması,  - insan ilişkilerinin az, mekanik ve çoğu zaman sahte olması, - çevre kirliliği, - eğitim ve sağlık hizmetlerinin kişi başına düşen kısmının aşırı yetersizliği, - yeşile, doğaya hasret kalma. Bu sorunları ne çözebiliriz ne de şehri terk edebiliriz. Korkarım bu acınası halde ölüp gideceğiz. Bakın, Cenab-ı Allah İsrailoğulları'nı Mısır'da firavun zulmünden kurtardı, Kızıldeniz'i yardı ve ardısıra onları takip eden firavun ordusunu denizde boğdu. Çölde onlara bulutlarla gölgelik yaptı, gökten bıldırcın ve kudret helvası gibi nimetler verdi ve onlar bunca kurtuluş, mucize ve nimetleri bilfiil yaşadıkları halde daha neler neler istediler ve Hz. Musa'nın onlara cevabı ne olmuş işte o ayetler; "Hani siz, “Ey Mûsâ! Biz bir tek yiyecekle...

Diploma, beceri ve tecrübe

Resim
Elindeki imkanları ve kaynakları en uygun şekilde kullanabilmek için gerekli olan sadece diploma, zeka veya tecrübe değil.  Belki bunların hepsinin de gerekli olduğu durumlar olabilir. Ama günümüzde sadece diplomaya yönlendirilen gençlerin çok dikkat etmeleri gerekir ki; diploma her şey değildir.  Diploma bir durum belgesidir. Yani diploma; bir süreliğine, bir eğitim/öğretim kurumuna devam etmiş ve müfredattaki dersleri başarıyla tamamlamış olmayı ifade eder. Hele de günümüzde bu kadar çok diplomalının olduğu bir vasatta kıymet ifade eden şeyin tek başına diploma olmadığını o diplomayı eline alıp iş atamaya koyulan kimseler görmektedir.  Gerçek hayattan fiilî çaba ve tecrübelerle alınan diploma ise olgunluk, özgünlük ve yüksek başarıya işaret eder, hakikî özgüveni de ancak bu verir insana.  Peyami Bayram 31 Ocak 2024 Arnavutköy, İstanbul 

Zamanın bereketi

Resim
Bizim çocukluğumuz 1970lerin Türkiye’sinde geçti. Biz memur olan babamızın bizleri okutabilmek için vazife yaptığı başkent Ankara’da kömür sobasının etrafında ısınmaya çalışarak geçiriyorduk kış aylarını. Yazları gittiğimiz Kayseri Bünyan’daki köyümüzde ise elektrik yoktu seksenlere kadar. Gerçi Ankara’da da çok sık elektrik kesilirdi ama en azından elektrik şebekesi vardı. Telefon mahallede bir kaç evde olurdu. Dükkanların bile pek çoğunda telefon olmazdı.   Dedemlerin zamanında radyo yayınları başlamış ve gazetenin ulaşamadığı yerler için önemli bir iletişim ve eğlence aracı olmuş. Yetmişli yıllarda ise televizyon hayatımıza girdi. Siyah beyaz, tüplü, uzaktan kumandası olmayan, sadece tek bir kanalı(TRT) olan, öyle ki televizyon cihazının üzerindeki diğer kanal tuşlarının ne işe yaradığını bilmediğimiz, evlerin baş köşesine konulan, üzerine danteller örtülen, bazen de vazo konulan bir cihazdı. Akşama doğru İstiklâl Marşı ile yayına başlamasını herkesin sabırsızlıkla beklediği tel...

UAD ve insanlık adına umut

Resim
ULUSLARARASI ADALET DİVANI, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı Soykırım Davasında verdiği ara kararlarını şu şekilde özetlenmiş: - Mahkeme İsrail tarafından açılan davanın düşürülmesi talebini reddetti. - Soykırım suçuna gerekçe olabilecek olayların yaşandığı gerekçesiyle İsrail'in soykırım suçundan yargılanmasına karar verdi. - Güney Afrika'nın talep ettiği ihtiyati tedbirleri, durumun aciliyetini göz önünde bulundurarak yerinde buldu. - İhtiyati tedbir kararı gereği, İsrail'den derhal askeri harekatları durdurmasını ve bir ay içinde mahkemeye durum raporu sunmasını istedi. - İsrail'in saldırısına maruz kalan Gazzelilerin, Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki 'korunan grup' tanımını karşıladığına hükmedildi. Buradan benim çıkardığım ise; 1. Dünyada vicdan ve insanlık hâlâ bitmemiş. Hukukun üstünlüğüne inanan insanların varlığı insanlığın geleceği adına ümidimi artırdı.  2. Savaş suçunda ve soykırımda çok ileri giden İsrail ile katliamların baş s...

Mehmet Akif Ersoy

Resim
  İstiklâl Marşımızın şairi olarak bilinir. Lakin o sadece bir şair veya edip değil Türk yurdunun istiklâl mücadelesindeki en önemli köşe taşlarındandır.   Alimdir.  Mütefekkirdir.  Mücahittir. Şairliği şahitliğidir. Burası bilhassa çok önemlidir. Yazdığı her bir mısraı ya bizzat yaşamıştır veya yaşananlara şahitliğini en derin hissiyatıyla mısralara dökerek hem o devirde hem de sonrasında yaşayanlara aktarmıştır.  İslâm aleminin asırlar boyunca ilim üreten, keşifler yapan, zaferler kazanan bir medeniyetin mirasçısı olarak yirminci asra girilen yıllarda içinde bulunduğu durum hakkında çok isabetli tespitler ve teşhisler yapmıştır. Bunları şu ana başlıklar altında toplamıştır.  Cehalet Tembellik  Ümitsizlik  Bu bataklıktan çıkılmadan ne hakiki manada istiklâl kazanılabilir ne de istikbalin güvende olacağından söz edilebilir.  Teşhis ettiği hastalıkların tedavisini de eserlerinde veciz bir şekilde herkesin anlayabileceği seviyede anlatmıştır. B...

Ben + Sen + O = Biz olur muyuz?

Ülkelerin büyük çoğunluğunu teşkil eden yönetilen kesimdir. Yönetenler ise lider veya önder pozisyonunda olanlardır. Siyasi, ideolojik ve manevî liderler/önderler geniş kitlelere tesir etmektedirler. Onların tesir alanları ellerinde bulunan çeşitli güçlerin çarpan etkisiyle oldukça geniş olmaktadır. Bununla beraber fikir, sanat ve ilim yoluyla halka yön vermeye çalışanların çabalarının sonuçlarının son zamanlarda yaygınlaşan medyatik rol model olanların etkisinden daha fazla olduğunu ise hiç sanmıyorum. Ülkemizde aile, iş okul, komşuluk ve diğer tüm sosyal alanlarda kişiler birbiriyle konuşarak anlaşmakta çoğu zaman zorluk çekmektedir. Bunun birinci nedeni herkes öncelikle kendisinin tanınması ve kabul edilmesi gerektiğini düşünüyor. Karşısındakini dinlemek, tanımak ve anlamak gibi bir önceliği bulunmayan kişiler doğal olarak birbirleri ile anlaşma değil çatışma yaşıyorlar.  “Söz gümüşse sükût altındır” demiş bizden önceki hikmetli kimseler. Şimdiki zamanda çoğunlukla gümüşü israf ...