Kayıtlar

İsrailoğulları, Yahudileşmek, Yahudilik, Siyonizm ve İsrail/ 1. İSRAİLOĞULLARI

“ Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.” Hucurat 49/13 İlk insan olarak bildiğimiz Hz. Adem ile başlayan insanlık ailesinin tarih içinde yeryüzünün dört bir yanında pek çok kabileler/kavimler/halklar olarak yaşadığını biliyoruz. Cenab-ı Hak tarafından yaratılan biz insanlar farklı coğrafyalarda veya farklı tarihlerde veya farklı ailelerde yaşasak da dünyaya eşit şartlarda geliriz. İnsanın yüce yaratıcısı Allah nezdindeki değeri herhangi bir tarihte, herhangi bir yerde yaşaması veya herhangi bir kavme/ırka/soya/aileye mensubiyetinden değil bizzat ve bilfiil kendi yapıp ettikleri ile ölçülür, ölçülecektir. Yani insanın Allah’a itaati ve O’nun yaratılış yasaları olarak bize bildirdiği emir ve yasaklara ne derece uyduğundan başka hiçbir ölçü/kıstas yoktur. Bu meyanda İ...

İsrailoğulları, Yahudileşmek, Yahudilik, Siyonizm ve İsrail/ GİRİŞ

Resim
Çok kısa ve net olarak; - İsrailoğulları bir kavimdir. - Yahudileşmek bir temayüller zinciri ve bir süreçtir. - Yahudilik bir durumdur. - Siyonizm yahudileşme sürecinden geçip şeytanla kolkola girmiş bir grubun sapkın zihninin ürettiği bütün insanlığa karşı kurulmuş bir cürüm örgütünün ideolojisidir. - İsrail bu siyonist örgütün faillerinin içinde toplandığı dünyanın baş belası sözde devlettir. Peyami Bayram 3 Kasım 2023 Arnavutköy, İstanbul

İlk taşı atmak

Resim
kelimeler yetmedi hangi cümleyi kursam hangi söze başlasam.. bütün sözler nafile, her yazı ve şiir tesirden uzak. içinde ben olmadan, yani eylemsiz, yani bîçare.. anladım ki; ilk taşı atmak yürek istiyor.. başka değil, tertemiz bir yürek; saf ve cesur, yalnızca adanmış olmalı dosdoğru bir yola.. o vakit kelimeler anlamını bulur, sözler hedefe varır ilk taşı atan ancak böyle bir yürek olur.. konuşanlar şimdi susunuz! ilk taşı atsın en masumunuz ben değilim o cesur yürekli.. haya ederim Gazze’nin annelerinden, onların cennet kokulu bebeleriden.. mahcubum karşısında tüm mazlumların, hem de pek mahzûn.. İlahî, bir fırsat ver ne olursun! kulak kesildim şimdi hücum emrine, yahut Sûr’un sesine.. Peyami Bayram 3 Kasım 2023 Arnavutköy, İstanbul 

CUMHURİYETİMİZ 100 YILINI TAMAMLARKEN YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURULUYOR

Resim
Yirminci yüzyıl sanayileşmenin ürettiği kapitalizmin ve sermayedarların kurguladığı bir yüzyıldı. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları ile ülkelerin sınırlarını, yani kendi egemenlik/menfaat alanlarını çizerek sömürü düzenlerini kurmuşlardı. Bu dönemde kukla hükümetler ile kağıt/itibari para ve bankacılık sistemi bu düzenin ana ekseni olarak kurgulanmıştı. Her beşeri sistemin/düzenin bir eceli olduğuna binlerce yıllık insanlık tarihi şâhittir. Muhtemeldir ki geçen yüzyılda kurulan, kurgulanan bu sistemin, düzenin de artık sonu gelmiştir.  Yirminci yüzyıl daha bitmeden milyonlarca insanın canına mâl olarak kurulan/kurgulanan Doğu-Batı blokları çoktan yıkılmıştı. Yaşadığımız yüzyılda ise peş peşe gelen ekonomik krizler, terör örgütü görünümlü vekâlet savaşları ile bölgesel savaşlar şüphesiz bu sürenin bittiğinin habercileriydi. Bu sebeple 2020-2022 arasında pandemi korkusu salınarak dünya genelinde çok kapsamlı ve derin bazı sistem deneyleri de yapıldı egemen güçler tarafından.  Ge...

Modern Zamanlar ve Samimiyet

Resim
Bir zamanlar atalarımız, büyük büyük dedelerimiz sanayiden uzak, kalabalık şehir nedir bilmeden sakin ve huzurlu bir hayat yaşarlardı. Tek katlı kerpiç, ahşap veya taştan kendi yaptıkları evlerinde maaile yaşar, tarlada, bahçede Allah ne verdiyse yetiştirir, bir kaç büyük baş, varsa biraz da küçük baş hayvan ile hem yiyeceklerini temin ederler hem de fazlasını satarak elde ettikleri gelirleri ile diğer ihtiyaçlarını temin ederlerdi.  Hayat bu kadar sade ve basitti. Sonra sanayileşme ile beraber sanayinin olduğu şehirlere göçler başladı.  Şehirlerdeki modern hayatın cazibedar lüks, konfor ve eğlenceli hayatın  vitrine konması toprağa bağlı yaşayan insanların pek çoğunun nefsini çelmeye yeterliydi. "Toprağa bağlı" yaşayan bu insanlar bir kavram dönüşmesi yaşadı ve "toprağa bağımlılıktan kurtulmak" gerektiğine inanmaya/inandırılmaya başladılar. İlk başta şartlarını, kurgusunu ve ne idüğünü dahi bilmedikleri şehirdeki zenginlik sanki elde edilebilir bir şey gibi gözüktü...

İSTİKLÂL HARBİ BİTMEDİ

Resim
Tarihi tecrübeler ve günümüzde cereyan eden olaylar Türkiye’nin stratejik olarak güvenlik alanının güneyde Filistin, kuzeyde Ukrayna, batıda Adriyatik kıyıları ve doğuda da Hazar kıyıları olduğunu göstermektedir.  Türkiye Cumhuriyeti güvenlik politikalarını buna göre belirlemeli ve bu sınırlar içinde istihbarat başta olmak üzere diplomatik, kültürel, ekonomik ve askeri alanlarda daima proaktif, lider, oyun kurucu ve güçlü olmalıdır. Aksi halde ülkemizde ne adına terör denilen vekâlet savaşları biter ne de ekonomik krizler. Güçlü olanın haklı olduğu bir dünya düzeninden hakkın ve adaletin güçlü olduğu bir dünya düzenine geçmek için her alanda çok çalışmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti tüm dünyanın umududur.  Türk beklenendir.  🇹🇷 #İstiklâlHarbiBitmedi #DoğacaktırSanaVadettiğiGünlerHakkın Harita Misak-ı Millî sınırlarımızı göstermektedir. Peyami Bayram 22 Ekim 2023 İstanbul

Uyanış

Resim
bana bir şey sormadılar bidayette, kendime sorduğum sualler vardı sadece korkularımdan fazla ümitle hep aklımda kaldı cevabını bulduğum sualler. sıradaydı baş döndüren yenileri yüreğimde sakladığım not defterimde.. unutmadım yediğim soğuğu, buz gibi içimde duran ölümcül soluğu bir de seçilmişlerin yokluğu darlıkta biçare kalınca, aciz tek başıma, sorular çoğaldı çıktığım yolda kim kattı bu zehri aşıma? neden, nasıl ve kim kiminle kol kola? gelen hep arattı gideni, ne haller gördük gizli ya da aleni yemedik derler kul hakkı bilineni âyandır herkese menhus devran bilenler bilir elbet olanı biteni, şehadet için sefere çıkan malum zevatı hiç kimse soramadı korkudan nereden buldular bunca lüksü, şatafatı? bilen varsa konuşsun ne zaman başladı? nereden bulaştı bu pislik? nedir bu sinsi ve nankör sessizlik? hikaye hep aynıydı; iblisin iğvasıydı, insanlığın ilk günahıydı Adem atada başlayan, ilk defa ona fısıldanan, beyhude ebedîlik arzusu, ve mülkiyet tutkusu.. çok anlatıldı numaralı satırlar...

FİLİSTİN’E FARKLI BAKIŞLAR

Resim
FİLİSTİN’E FARKLI BAKIŞLAR Yok efendim, topraklarını satmışlar şimdi cezasını çekiyorlarmış.  Yok efendim, Araplar bizi arkamızdan vurmuş beter olsunlarmış.  Bunları kimi açıktan, kimi içinden/kendi aralarında söylüyor.  Çanakkale başta olmak üzere pek çok şehitlikte dedelerimizin yanında yatan Filistinlileri görmeyenlerle bu saçma tarihi tartışmaya hiç girmeden; 75 yıldır açık hava hapishanesinde yaşayan, Günden güne topraklarını, evlerini kaybeden, Her gün ölümle burun buruna yaşayan ve Her türlü zobalık, işkence ve kötü muameleye tabi tutulmak sıradan bir hale gelmişse o halk için şerefli bir ölüm böyle yaşamaktan çok daha iyidir. 1919’da topraklarımız işgal altındayken “ya istiklâl ya ölüm” diye ayağa kalkıp bütün işgalcilere karşı topyekün mücadele eden sizin dedeleriniz değil demek ki.  Yoksa Filistin halkını anlamamazlıktan gelmeniz başka nasıl izah edilebilir? Türk olamadıysan oldun Amerikalı.  🇵🇸❤️🇹🇷 Peyami Bayram 14 Ekim 2023 İstanbul

Filistin, ah Filistin!

Resim
Nedenyahu? Anlamadık bu iblis düzenini neden ya hu? İsrail ile beraber batıdaki, doğudaki tüm zalimler büyük bir oyunun mimarı, ortada zavallı Filistin halkı ve etrafta tüm mazlum diğer halklar figüran.  Neden ya hu? Çünkü sorumlusu tek kelimeyle sorumsuzluğumuzdur.  Bu sömürü düzenine, Bu piramidal sisteme, Bu güçlünün haklı çıktığı ilişkilere boyun eğerek veya umursamaz durarak doğrudan veya dolaylı olarak zalimden yana olduğumuzdandır.  Ve dahası kendimizi düzeltemeden aleme nizam vermeye çalışmamız, üstelik büyük bir iş yapıyormuş gibi caka satmamızdandır.  Biz kendimizde olanı değiştirmeden Allah’a yalvarıp, yakarıp haşa bir de Allah’ı borçlu çıkarıyoruz. Filistin gözümüzün önünde canlı ve de maalesef kanlı duran ayetler/işaretler/deliller bütünüdür. 🇵🇸 Görene.. Vesselam. Peyami Bayram 9 Ekim 2023 Arnavutköy, İstanbul Resim: Filistinli sanatçı İmad Ebu Şitaye'nin 'Gazze' adını verdiği çalışması 🇵🇸

YEMEK

Resim
Yörenin beyleri Nasrettin hocayı yemeğe davet etmişler. Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne sefa getirdin diyen var. Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek, sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca’yı, yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca’nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da “Ye kürküm ye, ye kürküm ye!” demeye başlamış. – İlahi Hoca, demişler, kürkün yemek yediğini kim görmüş? Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş: – Kürksüz adamdan sayılmadık… İtibarı o gördü, yemeği de o yesin. Nasrettin hoca bize yüzyıllardır pek çok ders veriyor ama insanlık halimiz değişmiyor. Bu da dünyanın bir sınav yeri olmasından sanırım. Öyle ya bütün insanlar tarih boyunca anlatılan kıssalardan hisse a...