Bombaları kim patlattı?
Bombaları kim patlattı?
Bomba el yapımı mıydı?
İntihar eylemcisi mi patlattı?
Eylemi kim üstlendi?
Bu gibi soruların kriminal düzeyde araştırılması, tartışılması ve analiz edilmesi şüphesiz teknik olarak gereklidir.
Bu teknik, istihbari ve adli incelemeler bir sonuca varır ya da varmaz bilemeyiz.
Hem failler bulunsa da asıl kukla oynatıcılarına ulaşmanın mümkün olamayacağına, bulunsa/belirlense bile farklı gerekçelerle açıklan(a)mayacağına inanıyorum.
Olayın oluş şekli, büyüklüğü, olay yeri(Ankara), olayın zamanı, hedef alınan kitlenin kimliği ile ölü ve yaralıların sayısı, medyaya ve dolayısıyla medya aracılığı ile servis edilen ilk bilgiler ve bu bilgilerin sunuluş şekli.
Olaya bu açılardan bakıldığında benim açımdan tablo şöyle diyebilirim;
1. Bu eylemin büyüklüğü eylemi organize edenin de büyüklüğünü ele veriyor. Her ne kadar daima olduğu gibi taşeron örgüt(ler) kullanılmış olsa da bu eylemin planlayıcıları çok büyük güç(ler)dir.
2. Olayın vuku bulduğu yer Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentidir. Ankara'nın bu saldırı için özellikle seçildiğini düşünmeliyiz. Bu saldırının Cumhuriyet tarihimizin en büyük saldırısı olmasını da bu meyanda not etmeliyiz.
3. Bu eylemin Türkiye'nin seçim hükümeti ile seçime gittiği, ülke iktidarının zayıf olduğu bir dönemde yapılması, 7 Haziran seçimlerinden bu yana mevcut iktidarın terör olayları ile her geçen gün daha da zayıflatılmak istenmesi, iktidarın zayıf olduğu bir zamanda ülke insanının kendilerini mümkün olduğunca daha güvensiz hissetmelerinin amaçlanması.
4. İnsanların en önemli ihtiyaçlarının başında gelen güvenlik ihtiyacının zaafiyet göstermesi domino etkisi yaratarak ekonomiyi ve elbette siyaseti de etkileyeceğinden bu eylemi planlayan büyük güç/ler esas olarak da bunu hedeflemişlerdir.
5. Türkiye'deki medyanın bu amaçlara hizmet edercesine yayın yapmaları, olayı mümkün olduğunca duygusal, ağdalı bir dille betimlemeler ve yorumlarla toplumu daha da ajite ederek meşru hükümete karşı güvensiz, ülkesi için ümitsiz, geleceği için karamsar bir hale getirmek planlayıcıların sekonder beklentileri olup aynen gerçekleşmektedir.
6. Bütün bunlara ilaveten HDP'nin seçimlerde alacağı oy oranındaki düşüşün sadece AK Parti'ye yarayacağını bilen planlayıcılar bu saldırı ile HDP'nin şimdiye kadar PKK taşeron terör örgütünün eylemlerine karşı takındığı yandaş hatta destekler tavrını unutturarak bilakis onları nispeten haklı göstermek, nihayetinde HDP ve taraftarlarını mağdur göstermek suretiyle bu partinin oylarının düşmesine engel olmayı, belki de artırmayı da amaçlamışlardır.
Orta Doğu'da sınırlar yeniden belirlenirken Türkiye'nin bu ateş çemberinin ortasında huzurlu, büyüyen bir ekonomi, üreten bir sanayi, ihracatı artan bir ticaret, genç nüfusa sahip, tarihi ve doğal güzellikleri olan, hem Doğu'nun hem Batı'nın cazibe merkezi olmasının bu planlayıcı zalimler için kabul edilebilir bir yanı olamaz.
Sonuç olarak kim bu planlayıcı büyük güç/ler?
Bildiğimiz gibi bu güçler İngiltere, ABD, Rusya, İsrail, Almanya ve Fransa.
Fakat bu olay özelinde benim şüphelerim son günlerdeki gelişmelere bakılırsa Rusya üzerinde yoğunlaşıyor.
Allah'a şükür ki bu milletin tecrübeleri var ve kollektif şuuru hala sağlıklı.
Ne diyelim Allah bizi birbirimize kenetlenmeye vesile kılsın bu tür olayları da zalimlerin planları boşa çıksın.
Başka Türkiye yok!
Peyami Bayram
10/10/2015
İstanbul
Bomba el yapımı mıydı?
İntihar eylemcisi mi patlattı?
Eylemi kim üstlendi?
Bu gibi soruların kriminal düzeyde araştırılması, tartışılması ve analiz edilmesi şüphesiz teknik olarak gereklidir.
Bu teknik, istihbari ve adli incelemeler bir sonuca varır ya da varmaz bilemeyiz.
Hem failler bulunsa da asıl kukla oynatıcılarına ulaşmanın mümkün olamayacağına, bulunsa/belirlense bile farklı gerekçelerle açıklan(a)mayacağına inanıyorum.
Olayın oluş şekli, büyüklüğü, olay yeri(Ankara), olayın zamanı, hedef alınan kitlenin kimliği ile ölü ve yaralıların sayısı, medyaya ve dolayısıyla medya aracılığı ile servis edilen ilk bilgiler ve bu bilgilerin sunuluş şekli.
Olaya bu açılardan bakıldığında benim açımdan tablo şöyle diyebilirim;
1. Bu eylemin büyüklüğü eylemi organize edenin de büyüklüğünü ele veriyor. Her ne kadar daima olduğu gibi taşeron örgüt(ler) kullanılmış olsa da bu eylemin planlayıcıları çok büyük güç(ler)dir.
2. Olayın vuku bulduğu yer Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentidir. Ankara'nın bu saldırı için özellikle seçildiğini düşünmeliyiz. Bu saldırının Cumhuriyet tarihimizin en büyük saldırısı olmasını da bu meyanda not etmeliyiz.
3. Bu eylemin Türkiye'nin seçim hükümeti ile seçime gittiği, ülke iktidarının zayıf olduğu bir dönemde yapılması, 7 Haziran seçimlerinden bu yana mevcut iktidarın terör olayları ile her geçen gün daha da zayıflatılmak istenmesi, iktidarın zayıf olduğu bir zamanda ülke insanının kendilerini mümkün olduğunca daha güvensiz hissetmelerinin amaçlanması.
4. İnsanların en önemli ihtiyaçlarının başında gelen güvenlik ihtiyacının zaafiyet göstermesi domino etkisi yaratarak ekonomiyi ve elbette siyaseti de etkileyeceğinden bu eylemi planlayan büyük güç/ler esas olarak da bunu hedeflemişlerdir.
5. Türkiye'deki medyanın bu amaçlara hizmet edercesine yayın yapmaları, olayı mümkün olduğunca duygusal, ağdalı bir dille betimlemeler ve yorumlarla toplumu daha da ajite ederek meşru hükümete karşı güvensiz, ülkesi için ümitsiz, geleceği için karamsar bir hale getirmek planlayıcıların sekonder beklentileri olup aynen gerçekleşmektedir.
6. Bütün bunlara ilaveten HDP'nin seçimlerde alacağı oy oranındaki düşüşün sadece AK Parti'ye yarayacağını bilen planlayıcılar bu saldırı ile HDP'nin şimdiye kadar PKK taşeron terör örgütünün eylemlerine karşı takındığı yandaş hatta destekler tavrını unutturarak bilakis onları nispeten haklı göstermek, nihayetinde HDP ve taraftarlarını mağdur göstermek suretiyle bu partinin oylarının düşmesine engel olmayı, belki de artırmayı da amaçlamışlardır.
Orta Doğu'da sınırlar yeniden belirlenirken Türkiye'nin bu ateş çemberinin ortasında huzurlu, büyüyen bir ekonomi, üreten bir sanayi, ihracatı artan bir ticaret, genç nüfusa sahip, tarihi ve doğal güzellikleri olan, hem Doğu'nun hem Batı'nın cazibe merkezi olmasının bu planlayıcı zalimler için kabul edilebilir bir yanı olamaz.
Sonuç olarak kim bu planlayıcı büyük güç/ler?
Bildiğimiz gibi bu güçler İngiltere, ABD, Rusya, İsrail, Almanya ve Fransa.
Fakat bu olay özelinde benim şüphelerim son günlerdeki gelişmelere bakılırsa Rusya üzerinde yoğunlaşıyor.
Allah'a şükür ki bu milletin tecrübeleri var ve kollektif şuuru hala sağlıklı.
Ne diyelim Allah bizi birbirimize kenetlenmeye vesile kılsın bu tür olayları da zalimlerin planları boşa çıksın.
Başka Türkiye yok!
Peyami Bayram
10/10/2015
İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda isminizi belirtiniz. Teşekkürler.