Kayıtlar

ÜNİVERSİTELER(*) KAPATILSIN !

Resim
Sanayi planlaması olmadığından belli yerlerde nüfus yoğunlaşması, imar planı yapılmadığından sanayi bölgelerinde gecekondu yoğunlaşması, şehir ve bölge planlaması olmadığından bu bölgelerde konut, yol, park, okul, hastane yetersizliği, ve şimdi de üniversite ve işgücü plansızlığı ile her köşe başına üniversite açılınca diplomalı işsizler çoğalıyor. Fakat berber ve tamirci gibi usta çırak sistemi ile yetişen mesleklerde çırak bulunamıyor. Zira nüfusun çoğunluğu kentlerde yaşıyor, aileler çocuklarından üniversite diploması, hatta yüksek lisans ve doktora diploması bekliyor. Buna mukabil işletmeler alt kademede çalışacak eleman bulamıyor. Diplomalı gençler özel sektörde çalışmak istemiyor. Kamuda görev alıp konforlu bir yaşam istiyor. Sevgiler maddi hesaplara hapsediliyor. Evlilikler gecikiyor. Mutsuzluk çoğalıyor. Sonuç olarak benim görüşüm: Liseyi isteyen açıktan okusun ve çocuğun istidadına göre bir mesleğe yönlendirilsin. Akademik eğitim almak isteyenler için her eğitim yılı sonunda v...

Faiz neden haram baba?

Bugün sabah on yaşındaki en küçük oğlumla evde kahvaltı  yaptıktan sonra okula doğru giderken bir soru sordu: - Faiz neden haram baba? Gündemimizde faiz ya da buna benzer bir konu hiç yokken sabah sabah nereden aklına geldiğini sormadım. Sadece sorusunu cevaplamaya odaklandım. - Bak oğlum, bu soruya iki aşamada cevap vereyim. Öncelikle bizim inancımız gereği haram olan şeylerin nedenlerini sorgulamadan uygulamamız gerektiğini bilmelisin. - Baba, ben onu sormuyorum. Faiz neden haram? - Yavrucuğum, müsaade edersen oraya da geleceğim. Ama öncelikle şu konuda anlaşmamız lazım. Bizim için faiz, kumar, içki, domuz eti, yalan söylemek gibi haram olan şeyleri inancımız gereği sebeplerini bilmesek de uygularız. Çünkü bazı şeylerin sebepleri veya hikmetini bilemeyebiliriz. Bugünkü bilim de bu konuda yetersiz kalabilir. Tamam mı? Burasında anlaştıysak şimdi faiz konusuna gelelim. - Tamam baba.. - Çok güzel. O halde cevabın ikinci kısmına geçebiliriz şimdi. Biliyorsun ben hoca, alim falan deği...

Nasihat 11

"Bana nasihat etme" dedi. Anladım ve sustum; Belli ki dinlemeyecekti; ya vicdanı,  vicdanını da susturabilecek mi? İç sesine kulak vermeden yaşayanlar var mıdır? Evet, vardır. Vicdanı veya iç sesi örten bir mekanizma her insanda potansiyel olarak mevcuttur.  Buna kötülük de diyebiliriz, şeytan da diyebiliriz.  Çift kutupluluk tüm müşahhas canlılarda olduğu gibi mücerret olgularda da vardır. İnsanın davranışlarına yansıdığı gibi iç dünyasında  da   -siz buna isterseniz ruhu deyin, isterseniz nefsi, isterseniz psişesi-  bu çift kutupluluk mevcuttur.  Pozitif ve negatif, müsbet ve menfi, olumlu ve olumsuz, iyi ve kötü diyebileceğimiz duygu ve düşünce durumu insanın dışına yansıttıklarıyla açığa çıkar.  Neyin müsbet neyin menfi olduğu ise insanlığın tarih, coğrafya, toplum veya düzen farkı olmaksızın ortak değer yargıları ile kabul edilen normlarla ayırt edilir.  Pozitif kabul edilenler her türlü ortam ve koşulda insanın kendisi, insanlık ailesi ...

SEÇİM BİZİ KURTARIR MI?

SEÇİM BİZİ KURTARIR MI? Türkiye'de son zamanlarda bir kaç sorun çok belirgin bir şekilde öne çıktı; 1. Yüksek enflasyon neticesinde geçim şartlarının güçleşmesi, 2. Özellikle diplomalı gençlerin gittikçe artan sorunu olan; i şsizlik. Buna bağlı olarak yurtdışında yeni bir hayat kurma hayali, 3. Hukuk sistemindeki tutarsızlıklar nedeniyle adliyeye olan güvensizlik, 4. Hayat pahalılığından işsizliğe kadar pek çok sorunla ilişkili olduğu düşünülen ülkemizdeki göçmen fazlalığı, Bunların ardı sıra daha pek çok sorun vardır elbette ama benim gözlemlediğim toplum içinde öne çıkan ve bütün sohbetlerde dönüp dolaşıp gelinen konuların başında yukarıda sıraladıklarım gelmekte. Bu sorunların çözümü nasıl olur, kim çözer, ne kadar sürede çözülür gibi soruların cevabını zaten siyasetçisinden akademisyenine, öğrencisinden çalışanına, köylüsünden kentlisine, yaşlısından gencine herkes biliyor(!). Sohbetler derinleştikçe herkesin o derin bilgisi ve keskin zekası öyle müthiş çözümler üretiyor ki bir...

Ramazan Notları 4

 Ramazan Notları 4 Allah'ı tanımadan iman edilmez. Nebi'yi tanımadan yolunda gidilmez. Kitabı okumadan rehber edinilmez. Sonra niye insanlar deist, ateist oluyor düşünürsünüz. Soru(n)ların üstünü örtmek de bildirileni işitip kulak ardı etmek de küfrdür. Küfr zillettir. İman ise itibar ve şereftir. Peyami Bayram  18 Ramazan 1443 19 Nisan 2022

Ramazan Notları 2

Ramazan Notları 2 Nefis terbiyesi. Nefsine teslim olmama, nefsi teslim alma. Yaşadığı anı nefsine feda etmek yerine fikir ve inancı uğrunda kıymetlendirme. Kısa kısa birer an olan yaşamayı bir bütün haline getirerek bir sürece dönüştürmek ve bundan bir hasıla elde etmek için gösterilen azim ve sebattır oruç. Şayet böyle bir tefekkür ve irade yoksa sadece bedenin aç ve susuz kalmasının kişiye kattığı bir şey var mıdır, bilemiyorum. Hele de iftarla sahur arasında normal zamanda yediğinden de fazlasını yiyen birinin nefsi bu süreci neye dönüştürmüş olur? Bunu Ramazan sonunda kilo alanlara sormalı. Mü'min; kendine vahyolunanı okumak, anlamak ve yaşamak derdinde olandır. Hayat yaşadığımız bir andır. O an nasıl yaşanacak buna biz karar veririz. Her yaşanan an bir sonraki an ve daha sonraki anlarla birleşince bir bütün halinde bizim yaşam serüvenimiz olur. İşte bu yüzden yaşanan her an kıymetlidir. Oruç; anlarını bir sürece dönüştürmek talimidir zannımca. O süreci nefsinin kemale ermesi i...

Ramazan Notları 1

Ramazan Notları 1 Samimiyet Karşılıklı olarak birbirlerine yakınlık duyanlar arasında latif bir hissiyat oluşur. Buna samimiyet veya içtenlik denir. Dünyada en çok da samimi dostluklarda mutluluk duyarız. Teklifsizdir, hesapsızdır, güven ve umut vericidir samimi dostluklar. Sır verilir, sır saklanır samimi dostlarla. Oruç, kişinin oruçlu olduğunu kendisi ve Allah dışında hiç kimsenin bilemeyeceği bir ibadettir. İşte bu samimiyettir. Aç ve susuz kalmak ibadetin sadece bedeni ilgilendiren formudur. Esasında mümin bir kulun samimiyetle Rabbine yönelmesi en önemli kısmıdır orucun. Yoksa yerlerin ve göklerin hakimi yüceler yücesi Allah için bizim aç ve susuz kalmamızın bir önemi yoktur, kesilen kurbanların etlerine de ihtiyacı olmadığı gibi.  Dostun dosta samimi muhabbeti o ilişkiyi daha da güçlendirmesi gibidir bu samimi, sırlı muhabbet. Oruçla insan yaradanına bu yolla samimiyet gösterir. Bu vesileyle Rabbine daha da yakınlaşır. İnsanın yaratıcısı ile kurduğu ilişkide ne kadar samimiy...

İki grup

Devleti sağmal inek yerine koyup, üstelik sütünü haksız yere aldığı halde o ineğe bir tutam ot bile vermeyenler bir yanda öte yanda devleti kıymetli bir emanet olarak gören ve onun zerresine zarar gelmeden bir sonraki emanetçiye kadar onu koruyup, ona değer katıp teslim etme gayreti gösterenler var.  İlk gruptakiler ikinci gruptakilerin önüne geçerse herkes helak olur. İkinci gruptakilerin emaneti koruma mesuliyetinin yanında devletin bekası ve milletin selameti için ilk gruptakilerin haksızlık ve hukuksuzluklarına da göz yummadan mücadele etmesi kaçınılamaz bir ödevdir. Bu iki grubun hangi parti, purti, cemaat, cemiyet, din, mezhep ve ırktan olduğuna bakmadan mümeyyiz bir akılla onların amelleri, yani ne işledikleriyle ilgilenmek hikmetli insanın yoludur.  Unutmayalım! Türkiye Cumhuriyeti dünyanın umududur. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Peyami Bayram 5 Şubat 2022

Umutlar vadeli, hayat peşin..

Umutlar vadeli, hayat peşin.. Allah'ın on pulunu bekleyedursun on kul, Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul! Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa, Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa! (N. F. Kısakürek) Günümüzde her ihtiyacımızı(hayır düzeltelim her harcamamızı) vadeli yapmak iyiden iyiye yerleşti yaşantımıza.  Niçin "ihtiyac"ı "harcama"yla değiştirdiğimizi de izah etmekte fayda var. Günümüzde biz insanlar ihtiyaçlarımızı değil, modern yaşamın ve popüler kültürün bir nesnesi olarak  çeşitli yollarla bize dayatılanları satın alır olduk. Bu yüzden çıktı bu yeni tarz harcama alışkanlığı. Bu yüzden hiç kimse artık "ayağını yorganına göre uzat"maz oldu. Bu sebeple artık hiç kimse "damlaya damlaya göl olur"a inanmıyor veya o kadar sabredip beklemiyor. Hepimiz herşeye hemen sahip olmak istiyoruz.  Bu şartlı refleks haline getirilmiş bir durum bence. İlk önce insanların bilinçaltına her türlü görsel, işitsel ve yazılı yollarla ve numune uyg...

KISA YAZI

KISA YAZI Çok sıcak olsa da ben hep severim uzun yazı. Ders almaz, çoğunluğun okuduğu kısa yazı. Dostum, bulduğun değil aradığındır nasibin. Kim ne derse desin tercih ederim kışa yazı. Peyami Bayram İstanbul 31 Aralık 2021