Kayıtlar

Sivrisinek ve covid-19

Resim
Bakın, Allah, bir sivrisineği hatta ondan daha küçük bir şeyi  örnek getirmekten kaçınmaz.  İmana ermiş olanlara gelince, onun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler.  Hakikati inkara şartlanmış olanlar ise, “Bu örnek ile Allah ne demek istiyor acaba?” derler.  Bu yolla Allah, bir çoğunu saptırırken bir çoğunu da doğruya yöneltir, fakat Allah'a itaati terk edenden başkasını saptırmaz, onlar ki, öz benliklerine yerleştirildikten sonra Allah'a karşı taahhütlerini  bozarlar,  Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi koparıp ayırırlar ve yeryüzünü fesada verirler:  İşte bunlardır hüsrana uğrayanlar. Cansız iken size hayat veren ve sizi ölüme götüren, sonra tekrar hayata kavuşturan  ve sonunda kendisine döndürüleceğiniz Allah'ı nasıl inkar edersiniz? Ve dünya üzerinde ne varsa sizin için yaratan, plan ve tasarımını göklere uygulayıp onları kat kat gökler  şeklinde düzenleyen O'dur;  ve yalnızca O'dur her şeyin tam...

Hesap

Keser döner sap döner.. Olmadı değil mi? yine olmadı.. Tutmadı, hesaplar bir türlü tutmadı.. Ne oldu? Yine son sözü onlar söyledi; Türkiye'nin bağrı yanıkları, bu toprakların öz evlatları. Ekmeğinizin buğdayını yetiştiren, kınalı kuzularını askere gönderen, köyde çiftçi,  şehirde işçi.. Öyle asilzade değil sizin(!) gibi, sıradan asgari ücretli, hani şu çok çocuklu, makarna ve bulgurla beslenen, kuru soğanı ekmeğine katık eden, parasız yatılı okullarda okuyan, yaz tatilini Kuran kurslarında geçiren. Güler yüzlü, misafirle ekmeğini bölüşen, iki göz evde gülüşen çoluk çocuk dede torun hısım akraba derdine düşen. Kim ne derse desin bayrağını, ezanını,  komşusunu, bir de devletini namusu bilen; bu ülkenin  kuşlarına ve kedisine bile merhamet eden; hainleri, namussuzları ve bir de aslını unutmuş soysuzları asla affetmeyen güzel ülkemin; Türkiyem'in saf çocukları. Bize ne mutlu; Türkiye'den bütün ...
Resim
SOVYET ASKERİ TABANCAYI DAYAYINCA…  "ŞİMDİ B.KU YEDİK" İkinci Dünya Savaşı öncesinde Bakırköylü Ermenilerden Doktor Peştemalcıyan ailesiyle birlikte Türkiye ’den Almanya'ya göç edip Berlin'de bir halı ve kilim mağazası açmıştı. Savaş başlayıncaya kadar işleri yolunda gitmiş, baba Peştemalcıyan işleri oğlu Aram Peştemalcıyan'a bırakmıştı ama savaşla birlikte zorlu günler beraberinde gelmişti. Her gecen gün bir öncekini aratmaktaydı. Savaş bütün hızıyla sürerken 1943'ün sonuna doğru Almanlar için savaşın gidişatı belli olmuş, daha fazla savaşacak gücünün kalmadığı ortaya çıkmıştı. Sovyet askerleri 1944 yılının Ocak ayında Oder Irmağı’nı geçerek önce Budapeşte'ye, Nisan başında ise Viyana'ya girerek Berlin’e doğru ilerlediler ve 25 Nisan'da Berlin'i kuşattılar. Kentin merkezindeki bir yeraltı sığınağında kalan Hitler ise, savaşın kaybedildiğini anlayarak 30 Nisan’da intihar etti. Ruslar artık Berlin’deydiler. Şehrin hemen her noktası Rus...

İşi kim yapsın?

İşi kim yapsın? Hikayemiz Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse hakkında.  Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve Herkes Birisi'nin bu işi yapacağından emindi. Gerçi bu işi Herhangi Biri de yapabilirdi ama Hiç Kimse yapmadı. Birisi buna çok kızdı, çünkü iş Herkes'in işiydi. Herkes Herhangi Biri'nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama Hiç Kimse Herkes'in yapamayacağının farkında değildi.  Sonunda Herhangi Biri'nin yapabileceği bir iş için Herkes Birisi'ni suçladı. 

İncitme – Alvarlı Efe Hazretleri

İncitme – Alvarlı Efe Hazretleri Hazer kıl kırma kalbin kimsenin canını incitme Esir-i gurbet-i nalan olan insanı incitme Tarik-i ışkda bi-çareyi hicranı incitme Sabır kıl her belaya hâne-yi Rahman’ı incitme Felekde hasılı insan isen bir canı incitme Günahkar olma fahr-i âlem-i zî-şanı incitme Elin çek meyl-i dünyadan eğer aşık isen yare Muhabbet camını nuş et asıl Mansur gibi dare Misafirsin felek bağında bendin salma efkare Düşersin bir belaya sabrı kıl Mevla verir çare Felekde hasılı insan isen bir canı incitme Günahkar olma fahr-i alem-i zi-şanı incitme Bulaşma çark-ı dünyaya vücudun pak-tahirken Güvenme mal u mülk ü mansıbın efnası zahirken Nic’ oldu mali Karun’un felek bağında vafirken Nedir bu sendeki etvar-ı dert gönlün misafirken Felekde hasılı insan isen bir canı incitme Günahkar olma fahr-i alem-i zî-şanı incitme Hasislikden elin çek sen cömerd ol kan-ı ihsan ol Konuşma cahil-i nadan ile gel ehl-i irfan ol Hakir ol alem-i zahirde sen ma’nada sultan ol Karıncanı...

HADİS VE SÜNNET, RESUL VE NEBİ

HADİS VE SÜNNET, RESUL VE NEBİ Resûlü'ne imân ve itâat olmadan Allah'a imân ve itâat olmaz.   Çünkü Allahü teâlâ, kendine itâ'ati, bir çok âyette, Resûlü ile birlikte zikretmistir. Meselâ buyuruyor ki: (Resûle itâ'at eden, Allah'a itâ'at etmis olur.) [Nisâ 80] (Resûl, size ne verdiyse onu alin, size neyi yasakladiysa ondan sakinin!) [Hasr 7] (De ki "Eger Allah'i seviyorsaniz bana uyun ki Allah da sizi sevsin!") [A.0mrân 31] [Bu âyet-i kerîme inince, münâfiklar, simdiki mürted ve zindiklar gibi, "Muhammed kendine tapilmasini istiyor" dediler. Bunun üzerine asagidaki âyet-i kerîme indi. (Sifâ-i serîf)] (De ki, "Allah'a ve Peygambere itâ'at edin! Eger [Peygambere uymayip] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [A.0mrân 32] Allahü teâlâ, Peygamber efendimize itâati emrettigi gibi, ona muhâlefeti, isyâni da yasaklamistir: (Kim Allah'a ve Resûlüne isyân eder ve hududullahi asarsa Al...

EŞEK ve EŞEKLİK

Resim
EŞEK ve EŞEKLİK Eski zamanlarda ve köy hayatında gündelik yaşamın içinde çok daha fazla insanlarla bir arada olan eşekler modern şehirlerde bizden uzak yaşamaya devam ediyorlar.  Kırsal yaşam ve tarım ekonomisinden uzaklaşıp sanayi ve teknoloji ile iç içe yaşayan bizim modern nesil hayvanları evlerde insan yavrusu gibi endüstriyel mamalarla beslenen bir kaç kedi ve köpek cinsinden ibaret sanıyor. Televizyondaki belgeseller de pek eskisi kadar izlenmiyor artık. Yeni nesle doğal hayatı, tabiatı ve hayvanları tanıtmak lazım. İnsanlık ölmesin diye hayvanları tanımak lazım. İşte zavallı, mağdur, çalışkan, mazlum, asi, inatçı, nobran, kaba, güdülen, yardımcı ve rahmetli Barış Manço'nun deyimiyle arkadaşım eşşek ... Anlamlar [1] atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep [2] ( mecaz ) kaba, yeteneksiz, inatçı kimse [3] ( halk ağzı ) odun kesmek için kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa [4] ( halk ağzı ) duvar örme, sıva yapma vb. iş...

MEHMET ÂKİF BEY’İN KASTAMONU NASRULLAH CAMİİ’NDEKİ CUMA VAAZI

Resim
MEHMET ÂK İ F BEY' İ N KASTAMONU NASRULLAH CAM İİ’ NDEK İ CUMA VAAZI Mev'iza "NASRULLAH" KÜRSÜSÜNDEN[1] Türk Milletine hitap Kastamonu 19 Te ş rinisani 1336 (1920) Cuma günü Bismi-llâhi-r-Rahmani-r Rahim Ya eyyahe-llezine âmenu lâ tettehizu bıtaneten min dunikum la yelunekum habalen, veddu ma anittum, kad bedetil-bo ğ dau min efvahihim vema tuhfi suduruhum ekber, kad beyyenna lek û m-ul- â yati in k ü nt ü m ta'kilum. TERCÜMES İ (Yaeyyuhe-lleziîine âmenu) ey iman etmi ş olanlar, ey m ü sl ü manlar, i ç inizden olmayanlardan, size yabanc ı kimselerden dost ittihaz etmeyiniz. Â yeti ç elileki (bitane) i ç li d ı ş l ı g ö r ü ş ü len, kendisine her t ü rl ü s ı rlar emanet edilen samimi dost, yar ı can, arkada ş , mahremi esrar manalar ı nad ı r. Ö yle bitane ki (la ye’lünekum habalen) sîzlere kar ş ı mazarrat ika etmekten, aran ı za fitneler, fesadlar sokmaktan hi ç bir vakit geri durmazlar. Ellerinden gelen fenal ı klar...