Kayıtlar

Dünyanın Baş Belaları

ABD sonunda çok havlayan tasmalı köpeği İTRAİL’in yetişemediği yere uzanıp bizzat ısırmıştır.  Bu ikili kendilerini her türlü eleştiri ve yargılamanın üzerinde gören, kendilerini yeryüzünde kimseye hesap vermeyen mutlak güç ve kudret sahibi zanneden bir anlayışla hareket ediyorlar. Bu sıfatları kendinde gören ilahlık iddiasındadır. Tarih boyunca böyle hadsizlik yapanların sonu dünyada yenilmek ve yok olmaktadır. Ahiretteki yerleri ise ebedi cehennem.  Nerede Firavun, Nemrut, Hitler, Stalin, Mussolini, Esed, Pol Pot, Cengizhan, Caligula, Mao, Kazıklı Voyvoda, Korkunç İvan, Leopold? Kimini düşmanları, kimini daha zalim bir kral, kimini zulmettiği halkı, kimini afetler ve hatta kimini de bir sivrisinek yeryüzünden silmiştir. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmaz. Mazlumların bir kısmı zalimlerin helak oluşunu bu dünyada göremese de er ya da geç zulüm imparatorlukları yıkılmıştır ve yıkılır. Biz her durumda zulme ve zalime karşı durmaya bakalım. Hz. İbrahim için yakılan o koskoca ateşe ...

Ne tatili, neyin tatili, kime tatil?

"Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. O halde her fırsatta kararlılıkla yeni şeyler yapmaya giriş. Ve yalnızca Rabb'ine yönel." (İnşirah Suresi 94/5-8) Çalışan insanın yorgunluğunu atması için dinlenmesi fiziksel ve ruhsal bir ihtiyaçtır. Günlük dinlenme, haftalık dinlenme ve sezonluk/yıllık dinlenmeyle insan bu ihtiyacını giderir.  İnsan bedenini ve zihnini dinlendirirken inancını, ahlakını, töresini, geleneklerini, kültürünü ve insaniyetini de tatile çıkarmaz, onları bir kenara bırakmaz.  Öğrenciler/talebeler tatilde talip oldukları her ne ise ondan tamamen uzaklaşırlarsa hedefe erişemezler. Bu tatil boyunca ders çalışmak demek değildir. Lakin öğrenme merakına ara verilirse zihin tembelleşir ve tekrar odaklanmak güçleşir.  Talebe olmayanlar ise tatil sürecine girince adeta ipini koparmış gibi her şeye müsait bir duruma girmemeli. Beden ve zihin dinlendirmek tüm ahlak kurallarını tatile göndermek değildir....

Yalana dair

Biri size yalan söylediğinde belki onu o anda anlamayabilirsiniz. Bu öncelikle sizin o kişiye karşı hüsn-ü zannınızdan sonra da onun tutarlı senaryosu ve inandırıcı oyunculuk kabiliyetindendir. Lakin hüsn-ü zannı ortadan kaldırınca en tutarlı senaryo ve en inandırıcı oyunculuk bile kar etmez: aldatmak artık imkan dışına çıkmıştır. Aldanmış gibi görünmek aslında o insanın ya çaresizliği veya çatışma cesaretinden yoksunluğundandır. Bu da aslında yine bir iyi niyet ve bu iyi niyete bağlı bir beklentidendir. Çok mu saflık bu kadarı da? Evet, biraz öyle görünse de yalan söyleyene karşı yapılacak şey ona yalanını yüzüne vurmaktan ziyade hakikati bildiğini hissettirmek belki daha iyi bir yoldur. Böylelikle belki insani yönü ağır basar da yalandan vazgeçer. Yine de vazgeçmezse mi? Elbette ondan uzaklaşmak son çaredir ve zor da olsa mutlaka uzaklaşmalıdır.  Herkes yaptıklarının bedeline katlanmalı! Peyami Bayram  17 Haziran 2014 İstanbul 

Vaktin Resmi Geçidi

Vakitler sıraya girmişler  hepsi geçit resminde Bir bir ilerliyor önümde Durduramadım hiç bir vakti            denediğim her seferinde  Ne dün ne de önceki gün             sıralarını vermediler birbirlerine Geçti gitti hepsi tam vaktinde.. İstikbal de vaktinde gelecektir,                    sabırsızlık nafile Mukadder müstakbeldir                    sıradaki kafile  Ne kadar istemesek de kabullendik;                    ömür tek seferlik.. Anlamayan kalmadı;          zamanı geri döndürmek ham hayaldir, Ola ki bir daha başlasa bu hayat seyri;         yine aynısını yaşar ademoğlu besbelli. İnsan sabırsız, aceleci, nankör ve bencildir, Nefsine söz geçirebilen insan-ı kâmildir.. Peyami Bayram  4 Haziran 2025 Arnavutk...

Esas Etki Alanı

Yapamadığımız şeyleri konuşuyoruz.  Cesaret bile edemeyeceğimiz eylemlerden bahsediyoruz. Haddimiz olmayan işlere müdahil olmaya meylediyoruz.  Bilgimiz dahi olmadan hükmümüz oluyor.  Bütün bunlar aslında kendi esas etki alanımız içinde kalamıyor olmamızdan kaynaklanıyor.  Esas etki alanımız, yani haddimizdir, hududumuzdur. İç dünyamızdan başlayan, davranışlarımızda somutlaşarak kendini gösteren ve yakın çevremizle ilişkilerde sonlanan alandır her kişinin esas etki alanı. Hani “herkes evinin önünü temiz tutarsa şehir tertemiz olur” diye bir söz vardır ya; insan kendi içinden başlamalı samimi, ahlaklı ve dürüst yaşamaya. Ailesine, işine ve yakın çevresine bu şekilde yansıtabilirse içindeki güzellikleri durgun suya atılan bir taş misali halka halka yayılacaktır iyilik ve güzellikler. İşte bu kadar basit ve bir o kadar da zordur insanın nefsiyle başa çıkması. Bunu başarabilen beşer olmaktan insan olmaya geçer. İlk atamız Adem’in kısası da bununla ilgilidir zannımca. Elb...

Ne Etmeli?

Kendi kusurundan başkasını Görmemeli, Tenhada bile kem söz duysa İşitmemeli, Nefsine yenik düşüp malayani Söylememeli, Ayağı asla harama Gitmemeli, Gözü baksa da namahremi Görmemeli, Ölüm var, dünyayı fazla Sevmemeli, Hoşuna gitse de gönlünü bâtıla Vermemeli, Bedeli ne olursa olsun yalana Meyletmemeli, Anaya ve babaya öf bile Dememeli, Yetim, öksüz ve fakiri Üzmemeli, Servet ve iktidar sahibine dalkavukluk Etmemeli, Nimete Nankörlük Etmemeli;                  Dil, fikir ve eylemle daima şükretmeli! Büyük söz Hak’tan gelendir;                  Boyun büküp Dinlemeli, Sadece Hak yolunda Ünlemeli! Peyami Bayram  28 Mayıs 2025 Arnavutköy, İstanbul 

Her gün ölüp yeniden diriliyoruz

Yemek ve içmek gibi uyumak da insanın hayatta kalabilmesi için zaruri ihtiyaçlarındandır. Hiç bir insan uyumadan yaşayamaz. Hatta belli bir süre ve belli bir kalitede uyku uyumayan insan sağlıklı bir yaşam da süremez. Her gün zorunlu olarak uyuduğumuz uykunun ölümden bir farkı uyandığımızda hayata kaldığımız yerden devam edeceğimizdir. Türkçemizde “ebedî uyku” olarak da adlandırılan ölüm halinde ise insan bir daha bu dünyaya gözlerini açmamak üzere uykuya dalar. Can, nefs, ruh, bilinç veya şuur, adına ne derseniz deyin, onun ortadan kalktığı hâldir uyku hâli.  Ebedî uyku vakti gelince uyanık kalmanın veya o uykuya dalıp da tekrar bu hayata uyanmanın artık hiç bir imkan ve ihtimali kalmamıştır. Bunu da hepimiz biliriz elbette. Bilmekle idrak etmek aynı uyku ve uyanıklık, hayat ve ölüm gibi birbirine bağlı ama bir o kadar da uzak kavramlardır. Hayat hepimiz için daima zıtlıklarla dolu bir süreçtir   Bir yandan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Öte yandan bir gün, bir an ebedî uyk...

Dünyanın Hali

Resim
Günümüzde insanlık acımasız bir materyalizmin, tek dünyalı bir egoizmin, kalpsiz bir fanatizmin, düşüncesiz bir oportünizmin batağında debelenmektedir maalesef.  Bu dünyadaki hâkim gücün koalisyon ortaklarını tanımak isterseniz özellikleri şunlardır; Paraya/sermayeye tapar; insana/emeğe değer vermez, Silah satar; barış istemez, İlaç satar; sağlık istemez, Din satar; akıl istemez, Cahildir; ilim istemez, Yolsuzdur; düzen istemez, Haksızdır; hukuk istemez, Bu ortaklardan herhangi birini fark ederseniz hemen ondan uzaklaşın.  Yeryüzü çok geniştir.  Rızkını arayana imkânlar çoktur.  Kanaatkârın kısmeti daima boldur.  Vesselam.  Peyami Bayram 10 Mayıs 2025 İstanbul

Bilgi, Yapay Zeka ve İrade

Resim
Bilgisayar çağı, bilgi çağı, iletişim çağı derken yapay zekâ ile iş yapmaya kadar geldik.  İnsanlık için tarih boyunca bilginin değerli olması ve bilgiye ulaşma çabası hep var olmuştur. Tarih boyunca kurulmuş olan medeniyetler askeri/maddi gücün yanında siyasi gücün de temelini oluşturan bilgi, yani ilim ve onun ürettiği teknoloji ile kurulabilmişti. Salt maddi/askeri güç ile ancak bölgesel ve geçici bir başarı elde edilir ve onunla beraber yağma ve talan yapılabilmiştir. Kalıcı zaferler ise ancak bilginin ve onun getirdiği medeniyetin gücü ve etkisiyle mümkün olabilmiştir.  Günümüzde içinde bulunduğumuz global kültür de böyle kurulmuş bir çeşit modern medeniyettir. Bu medeniyetin de temelinde yine bilginin kurucu ve yapıcı güç olarak kullanıldığını görmek mümkündür. Eski medeniyetlere nazaran modern medeniyette bilgiye ulaşmak çok daha kolay gözüküyor. İçinde bulunduğumuz bilgisayar/internet çağında iletişim imkânları çok fazla ve çok hızlı bir şekilde bilgiye erişimi kolayla...

Otuzuncu yıldönümü

Hiç unutur muyum? Bugünü; Seninle yuva kuralı, tam otuz yıl oldu, kalbim sevgiyle, yuvamız huzurla doldu. Çok şükür, her anımda sen varsın sevgili yarim,  seninle birlikte bahtiyarım, hayat seninle güzel, canım eşim, güzel karım, öteki yarım. Peyami BAYRAM 5 Ocak 2021 Arnavutköy, İstanbul