Kayıtlar

Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NİN AÇILIŞI

Resim
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NİN AÇILIŞININ YÜZÜNCÜ YILI KUTLU OLSUN 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılan Birinci Büyük Millet Meclisi, Türk-İslâm ve Dünya târihinin gelmiş geçmiş en muvaffak, en mübârek ve en kahraman parlamentosudur! "Ya İstiklal Ya Ölüm" parolasıyla şehadete koşarak Gazi ünvanı alan bu mübarek meclisin kurulmasına önayak olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mensupları ile kahraman bir milleti işgalcilere ve hainlere karşı direnme, mücadele ve mücahede azmiyle yokluklar içinde, küllerinden doğarcasına bir araya getirip kahramanlık destanı yazdıran ordu-milleti zaferle şereflendiren Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bütün silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle yad ediyorum. O kahraman komutanlarla aynı Mekteb-i Harbiye'den mezun olmanın gururunu tarif edemem. Genç bir harbiyeli iken o şanlı mektebin her anında o kahramanların omuzlarıma yüklediği şerefli mesuliyeti hissederdim. Sevgili çocuklar, asil ruhlu genç...

Koronalı Günler 7 Kemmiyet ve Keyfiyet

KORONALI GÜNLER 7  Kemmiyet  ve Keyfiyet Eskilerin diliyle kemmiyet ve keyfiyet, yeni neslin dilinde nicelik ve nitelik, bilimsel olarak kantite ve kalite.. Yani kemmiyet; bir şey için sayıca çokluk, sayılabilirlik, ölçümlenebilirlik, nicelik, kantite. Keyfiyet ise; bir şey için durum, içerik, öz, nitelik, kalite. Biri şekil iken, diğeri öz, mahiyet.. Biri maddiyat, diğeri maneviyat.. Niceliğin fiyatı olur, niteliğin değeri.. Kemmiyetten servet olur, keyfiyetten saadet.. Şimdi de şuna bakalım; 1/82.000.000 = 0,000000012195122 Ülkemizin nüfusu yaklaşık 82 milyon. Bu nüfusun içindeki bir ferdin rakamsal karşılığı ise 0,000000012195122. Yani bu rakam matematikte çarpan, bölen, toplanan veya çıkarılan bir rakam olsa ihmal edilebilir bir değer olarak hesaba katılmaz. Para olsa değeri olmaz, altın olsa para etmez.. İşte rakamsal olarak kişinin bir hiç olduğu burada apaçık ortada. Dönelim günümüze; Covid-19 adı verilen şu ana kadar ne idüğünü bilim i...
Resim
KORONALI GÜNLER 6 Evde kalınan şu günleri Allah izin verirse daha sonra yaşayacağımız günlerde çok ararız. Bugünlerde herkes mutlaka birşeyler izliyor. Çoğu  evde aile fertleri herbiri bir köşede elinde telefon, tablet, bilgisayar veya televizyon başında. Yani zaten sosyal hayattan uzak, eve kapanmış kalmışken bir de ev içinde yalnızlık yaşanıyor. Halbuki bu günler birarada neşeli, eğlenceli ve eğitici olarak değerlendirilebilirse çok şey kazanırız. Ailece eğitici filmler izlersek hem birarada olur hem de iyi şeyleri paylaşarak aile bağlarımızı güçlendirmiş oluruz. Aşağıda iyi bir pedagog olan Adem Güneş tarafından hazırlanan güzel bir liste var. Bir kısmını izlemiş olsak da izlemediklerimizi izleyerek en azından ailecek birlikte olmanın ve güzel duyguları beraber yaşamanın hazzını alırız umarım. Bu arada, aman ha, hantal kalmamak için ev içi vücut egzersizlerini de ihmal etmeyelim. Yoksa izolasyon sürecinin sonunda farklı sorunlar yaşamak şaşırtıcı olmaz. Benden söylemes...
Koronalı Günler 5 İNSANLIĞIN ASIL DERDİ Eskiler başkasının derdiyle dertlenmeyen dünyayı anlamaz derdi. Çoğumuz yıllardır bu sözü kulak ardı ederdi. Kiminin yoktu hiç bir derdi. Kimimiz hiçbir şeyi dert etmezdi. Müstesna azınlık; derdim dünya kadar derdi. Şimdiyse; dünyanın derdi hepimizin derdi.. Ucu bize dokununca hissedilirmiş demek ki başkasının derdi. Babam, oğlum gördüğünü, yaşadığını unutma derdi. Bunu kimse yapamaz derdim. Belki bu da benim derdim derdim. Unutmayalım diye yazdım bir kenara. Olur mu herkesin ortak bir derdi, Miladi ikibinyirmi yılında kim derdi? Covid-19 namlı virüs insanlığa bu dersi verdi.. Peyami Bayram 15 Nisan 2020 İstanbul, Arnavutköy

Koronalı Günler 4 Yakın TEHDİT ve uzak TEHLİKE

Koronalı Günler 4 Yakın  TEHDİT(*) ve u zak  TEHLİKE(**) İnsanoğlu çocukluğundan itibaren korkularıyla yaşar. Korkulardan kaçarak sığınacak güvenli bir yer arar kendine. Bazen anne kucağında bulur bu güven hissini, bazen kapısını kapattığında sıcak yuvasında, kimi zaman bir hastanede, bazen de bir ibadethanede. Bazı durumlarda da bir şeylere sığınmaktan kaçar, sanki meydan okurcasına  alkol ve uyuşturucuyla perde çeker korkularıyla arasına. Korku aslında öğretilmiştir insana. Doğuştan gelen doğal tepkilerin belirli durumlarda harekete geçirilmesi ile belletilen bir duygu durumudur. Başka bir deyişle bir şartlandırmanın, bir yönlendirmenin hasılasıdır insanın zihninde oluşturulan. Önce ebeveynin, ardından sosyal çevrenin etkisinde kalan insan ilerleyen yaşlarda eğitim, iş ve yaşam koşulları ile birlikte daha karmaşık bir çevrenin içinde bulur kendini. Buradan aldığı etkiler zamanla bireysel duygudurumun yanına mensubu olduğu toplumun kollektif davranış...

Koronalı Günler 3

Koronalı Günler 3 Uyumuştuk ne güzel; uyuşmuştuk bir kenarda, kendi halimizde uyurgezer, dünyadan bihaber; biraz serseri, biraz derbeder.. Bendesi olduğumuz nesneler; içimizdeki tükenmez hevesler, aklımızı oyalayan herzeler, bizi bizden alan şeyler ve daha neler  ve neler.. Uyanamadık; yanıbaşımızda olan bitene.. Anlayamadık; açlık, yokluk ve sürgünleri.. Farkına varamadık; nedir savaş, terör, sanayi ve banka? Bize ne diyor devlet, hükümet ve yasalar? Kime çalışıyor BM, NATO ve uluslarası bilmem ne örgütü? Kimden yana bilim, film, medya ve de mafya? Bir yanda  sakin bir deniz gibi duran sinemdeki yürek, öte yanda fırtına bekleyen yelken iken aklımdaki fikirler.. Ve siren çaldı apansız.. Karşımızda; muhteşem Coronavirüs! Mikroskobik bir yarı-canlı. Yıktı koskoca devleri, kapattı kapılarının üstüne evleri. Birden tüm ışıklar yandı; sahnedekiler provasız yakalandı.. Ve şimdi, işte şimdi; başlıyor yeni düzen, hiç ara vermeden, kurulur s...